Modern insanı en iyi görüntüsünden tanırız… Çünkü onun “zâtı” görüntüsüdür. Bir başka deyişle onun mevcudiyeti görüntüsüne bağlıdır. Söz konusu görüntü bir görünen olmadığı gibi bir görünmeyen de değildir. Bilakis o görünenin ve görünmeyenin dışında bir görüntüdür. Kimisi imaj der, kimisi simülasyon der, kimisi gösteri der. İsmi değişse de mahiyeti değişmez. O görünenden ve görünmezden kendini arıtmıştır. Arıtılmış bir görüşün, arıtılmış bir bakışın sonucudur. Kant’ın deneyim ve görü’süne dayanır onun görüşü ve görüntüsü. Galileo’nun nazarı, Kant’ın manzarasıdır. Spinoza’nın içkinliğidir onun gönlü; Baumgarten’in estetiğidir güzellik anlayışı…