Hakikat ile Siyasetin Kesiştiği Noktada: Kitâbü Mebâdi’i Ârâ’i Ehli’l-Medîneti’l-Fâzıla

Hatice Umut

Hatice Umut



Fârâbî’nin telifine Bağdat’ta başlayıp, takribî 941-942 yılları arasında Dımaşk’ta tamamladığı Kitâbü Mebâdi’i Ârâ’i Ehli’l-Medîneti’l-Fâzıla, onun felsefî düşüncesinin temel unsurlarını sistematik bir bütünlük dâhilinde ortaya koyduğu son dönem eserlerindendir. Klâsik dönemlerden itibaren Fârâbî’nin en önemli siyaset eseri olarak kabul edilen el–Medînetü’l--Fâzıla bir siyaset eserinden beklenen muhtevadan çok daha fazlasını, filozofun farklı felsefî disiplinlerde yürüttüğü varlık araştırmasının sonuçlarını içerir. Ancak dikkatli bir okuyucu el–Medînetü’l-Fâzıla’nın kurgusunda ortaya çıkan bu bütünlüğün, filozofun farklı eserlerinde ele aldığı metafizik, fizik, ahlâk ve siyaset bahislerini bir araya toplamaktan ziyade, faziletli rejimin ontolojik arka planını ve epistemolojisini göstermeyi amaçladığını fark eder. Kitabın yarısından fazlasını teşkil eden ilk kısımda, mevcutların ilkelerini, varlık mertebelerini, her bir mertebenin kendisine ait değeri ana hatlarıyla ortaya koyan Fârâbî, toplamda faziletli olan devletin (medine) ilkelerini, faziletli siyasî yönetimin insânî varoluştaki yeri ve değerini bildirmeyi hedefler. Kitabın kurgusundan çıkan bu bütünlük sayesinde biz, siyasî varlık alanının ve bu alanda ortaya çıkan tüm unsur ve düzenlemelerin kendinden menkul inşalar olmadığını, aksine belli bir felsefî zeminde ve bütün bir varlığın kendisinden sâdır olduğu nihaî ilke (es–Sebebü’l-Evvel) ile irtibatı dâhilinde temellendirilmesi gereken bir alan olduğunu fark ederiz. Bu itibarla ele alındığında el–Medînetü’l-Fâzıla ilk planda anlaşıldığı gibi, filozofun felsefî görüşlerini bir araya getirdiği sistematik bir felsefe kitabı olmaktan çok, siyasî niteliğini hâiz unsur ve düzenlemelerin varlık şemasındaki konumunu belirlemek suretiyle siyaset ile metafizik arasında esastan bir bağ olduğunu göstermeyi hedefleyen kurucu bir siyaset eseridir.   

Kitâbü Mebâdi’i Ârâ’i Ehli’l-Medîneti’l-Fâzıla’da Fârâbî üç varlık grubundan; Tanrı ve ayrık akıllar, âlem ve tabiî varlıklar, insan ve insan iradesi ile meydana gelen siyasî varlık alanından bahseder. Eserin kimi nüshalarının başında yer alan ve Fârâbî’ye ait olup olmadığı kesin olarak bilinmeyen özetteki taksime göre ilk on dört bölüm, ilk sebep/Tanrı ve ikincil sebepler/mufârık akıllar, ilk sebepten (es–Sebebü’l-Evvel) âlemin meydana gelişi, madde ve suret, genelde cisimlerin özelde insanın oluşumu ve bu oluşa etki eden sebepler, insan nefs ve bedeni şeklinde metafizik ve tabiat felsefesine ait meseleleri konu edinir. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun