Newton’un kütle çekim yasasını ortaya koyduğu 1687 yılından başlayan mekanik araştırmalarının, daha genel ifadesi ile Klasik Mekaniğin doruk noktası olması ve Kuantum Mekaniği ile aynı teorik zeminde bir araya gelmemesi açısından modern fiziğin dik yamaçlarından birini teşkil eden Genel İzafiyet Teorisi ne hakkındadır? Düşünce tarihinin ilk dönemlerinden beri tartışılan ve araştırılan uzay ve zaman hakkında söylenilen son söz şimdilik Genel İzafiyet Teorisine aittir. Genel İzafiyet Teorisine giden yolda Minkowski’nin yeniden formüle edişi ile uzay ve zaman iki ayrı ve farklı kavram olmanın ötesine geçmiş ve uzayzaman olarak tek bir kavram biçiminde tanımlanmıştır. Işık hızına yakın hızlarda belirgin kılınan bu durum düşük hızlar söz konusu olduğunda etkisini göstermemekte ancak doğa ‘uzayzaman’ın altında iş görmektedir. Bir gerçeklik arayışı olarak iki ayrı ve farklı kavramdan tek bir kavramın bütünlüğüne geçiş önemli felsefî tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Gerçeklik modern fiziğin adımlarını attığı yönde kendisini bize gösterir mi/açar mı? Bu açıdan ilerlememiz mümkün ise, bu yazı kapsamında fiziğin tamamına yayılan gerçeklik tartışması yerine, Einstein’ın gerçeklikten ne anladığına, kendi çalışmaları ve fiziği anlamlandırma çabasından bakabiliriz. Einstein fizik ve matematik arka planından gelen, belli bir felsefî bakışa sahip bir bilim insanı olarak gerçekliği nasıl anlıyordu?
Einstein’ın düşüncelerinin şekillendiği ilk yıllarda daha pozitivist bir yönelime sahip olduğu ancak ilerleyen dönemlerinde felsefî tavır olarak daha gerçekçi (realist) bakış açısına yaklaştığı düşünülmektedir. 1905 yılında yayımlanan Özel İzafiyet Teorisinde Einstein, duyusal verilerin aslî olduğu bir epistemolojiyi kabul eder görünmektedir. Bunun yanında özellikle Viyana Çevresi’nin, mutlak uzay ve zaman anlayışına Einstein’ın getirdiği yıkıcı karşılığı büyük bir coşku ile karşıladıklarını unutmamak gerekir. Ancak Einstein’ın sadece duyusal verilere dayanan bir dış dünya tasarlanabileceğini düşündüğü açık olarak hiçbir zaman gösterilememiştir.