Fizik Kanunu Kavramının Doğuşu

Edgar Zilsel

Edgar Zilsel



Tabiat kanunu kavramını tam olarak Descartes’ta buluruz. Metot Üzerine Konuşmalar’a (1637) Descartes, “Tanrı’nın tabiata yerleştirdiği yasaları” bulduğunu ilan ettiği yeni doğa felsefesinin kısa açıklamasıyla başlar. Tanrı, bu kanunların izlerini insan zihnine öyle yerleştirmiştir ki onların evrensel geçerliliğinden şüphe edilemez.1 Ardından2 maddenin yaratılmasından sonra Tanrı’nın, tabiatı kaostan çıkarıp, bu kanunlara uygun olarak oluşturduğu açıklanır. Tanrı, birden fazla dünya yarattıysa bile bu kanunlar (loix de la nature) hepsinde geçerlidir. Ama bu kanunların ne olduğu Konuşmalar’da açıklanmaz. Sadece, kan dolaşımından bahsederken tabiat kanunlarının (règles) mekanik kanunlarla aynı olduğuna değinir.3 Konuşmalar’a ek olarak Diyopri isimli bir makale yazmıştır. Orada, yansıma kanunu ve (ilk kez) kırılma tartışılır. İkincisi ile ilgili olarak da “kanun” terimi kullanılır.4

Felsefenin İlkeleri (1644), Konuşmalar’da duyurusunu yaptığı yeni çalışmasıdır. Orada Descartes, Tanrı ve O’nun yaptıkları mükemmel ve değişmez olduğundan, tabiatta hacim ve hızın sâbit olduğunu açıklar.5 “Tanrı’nın bu değişmezliğinden” diye devam eder Descartes, “hareketin sebebi olan tabiatın bazı kuralları ve kanunları anlaşılabilir.”6 Üç kanun verir; birinci ve ikincisi atalet kanununu ifade eder; üçüncüsünde, her temas/çarpmada “bir cismin kendi hareketinden kaybettiği kadarını diğerine verdiğini” açıklar. Bunlar, dönüşümlü ve tekraren, kanunlar ve kurallar olarak adlandırılır. Tanrı’nın ve yaptıklarının değişmezliği ve dünyanın yaratılışından birkaç kez bahsedilir.




Makalenin devamını okumak için Abone Olun