19. yüzyılın başlarında, Almanya’nın Fransız ordularının işgalinden kurtuluş mücadelesi vermeye çalıştığı şartlarda, Almanya’da aydınlar arasında Alman milletinin manevî varlığını muhafaza edecek, mevcut sorunlarla, sadece Almanları düşünerek değil, Almanya dışında yaşayan insanlara
1. Türkiye ve İslam dünyası bir buçuk asırlık bir süredir yaşadığı olağanüstü şartları aşarak normalleşmenin yollarını ararken, bu arayışta kendisine bilgiyle refakat edecek en önemli kurum/müessese üniversite olmak durumunda. Üniversite
1.Karşı karşıya kaldığımız bütün sorular ve sorunlar insanla başlar, insanla devam eder ve insanda/la biter. Varlık ve oluş kadar bilgi ve değer de insanda ve insanla hakikatini bulur. İlim, sanat,
1. Siyaset, başkaları ile birlikte yaşamak zorunda olan insanların fert ve tür olarak kemalini aramasının makul yolu ve düzenini ifade eder. Bu düzen mahiyeti itibariyle tümel/küllî ise de insanların
1. Üniversite, ait olduğu toplumun kendine ilişkin şuurunu temsil eder. Türkiye’de üniversite mevcut haliyle kurulurken, bir cihetten böyle bir şuuru/yönelişi temsil ediyordu: Garp medeniyetini üstlenmeye yönelmiş, medenî milletler arasında yer
1.Nesefi akaidine “ehl–i hakk şöyle dedi” şeklinde başlamaktadır. Burada iki kavram önemlidir, birisi hakk diğeri ehl. Hakikati söyleyebilmenin ön şartı, o hakikate inanan bir toplumun mensubu olmaktır; bu mensubiyet insana
1. Fiil, etrafında olup bitene irâdî olarak/bilerek ve farkında olarak müdahale etmek veya etmemektir. Olup
Sonra, Peygamber olan bu şahıs, benzerinin varlığı her vakitte yinelenenlerden değildir. Çünkü onun gibisinin yetkinliğini
Sonra, Peygamber olan bu şahıs, benzerinin varlığı her vakitte yinelenenlerden değildir. Çünkü onun gibisinin yetkinliğini
Amelin fert ve toplum açısından mahiyeti İslam tarihinin kadim tartışmalarındandır. İslam düşüncesinde ana mezhep ve
Günümüzde insanın evrendeki konumu ve fâilliğiyle ilgili felsefî tartışmalarda iki tema öne çıkmaktadır: İnsanın makineyle
Copyright © 2023 Teklif Dergisi | Tüm hakları saklıdır.