Açık Oturum: Temeddün

Fazlıoğlu: Bismillah ve bihi nestaʻîn. Değerli dostlar, geçen sayımızda tedeyyün konusunu ele almıştık; bugün onun bir devamı sayabileceğimiz temeddün kavramı üzerinde duracağız. Temeddün derken medeniyet, kent, şehir, hadâret, umrân vb. pek çok kavram da gündemimize girecek. Kanaatimce beş ana çerçevede bu kavramı ele alabiliriz; birbirine içkin, girgin olduklarını unutmadan elbette: Kadîm anlamıyla yani Mezopotamya, Mısır, […]

Salt Aklın Sınırları Dahilinde Din’den Dindarlık

Dindarlık öğretisi, belki de religio sözcüğünün anlamını (bugün anlaşıldığı şekliyle) nesnel mânâda en iyi ifade edendir. Dindarlık Tanrı’ya ilişkin ahlâki yaratılışa dair iki belirlenimden oluşur: Tanrı korkusu, O’nun zorunlu ödeve (bir kulun ödevlerine), yani yasaya hürmete dair emirlerine itaat etme durumudur; öte yandan Tanrı aşkı, birinin kendi seçimiyle ve yasanın (bir oğlun ödevinin) onaylanmasından hareketle […]

Din ve Tedeyyün Fatiha Sûresi Tefsirinden

Ma‘nâ-yı ma‘rûfuna gelince: Din, zevi’l-‘ukūlü hüsn-i ihtiyarlarıyla bi’z-zât hayırlara sevk eden bir vaz‘-ı ilâhîdir.1 Burada biraz tevakkuf edelim. Bu evvelâ dîn-i hakkın bir târifidir. Çünkü bi’z-zât hayra sevk-i hakīkī ancak ondadır. Edyân-ı bâtılada ise bu sevk vehmî olur. Onlar şerre, olsa olsa zâtında hayr olmayan iddi‘âî veya izâfî bir hayra sâik olabilir. Meselâ kendi nokta-i […]

Euthyphron Üzerine

Filozofların odağında felsefe ve filozofun olduğu bir siyasî yapı düşünmeleri, özellikle hayatları incelendiğinde tabiidir. Yaşadıkları hayat, onların siyasî ve ahlâkî sistemlerini ve düşüncelerini birinci derecede belirlemiştir. Bu yanıyla Platon ve hocası Sokrates, amelî ve ahlâkî felsefenin en önemli öncüleri olarak ortaya çıkar. Onlar; amele yol açacak bilginin derdinde olarak, siyaseti ve dini, ahlakla iç içe […]

Tedeyyünden Temeddüne Mâverdî’nin Edebü’d-Dünya ve’d-Din Eserinin Tahlili

Bu kitap, Mâverdî’nin şaheseridir. Konusu itibarıyla sosyal teoriyle alakalıdır. Düşünce tarihinde, bildiğim kadarıyla, sosyal teori alanında türünün en mükemmel örneğidir. Biraz yakından incelendiğinde, toplum ve medeniyet teorileri arasında en kapsamlı olanının Mâverdî’nin bu kitabında dile geldiği söylenebilir. Mâverdî’nin bu eseri, içinde akıl ve rasyoneliteden başlayarak; eğitimden, yorum ve müesseseleşmeye varıncaya kadar çok sayıda teori barındıran […]

Olduran Bilginin Peşinde Gazzâlî’nin Hakikat Arayışı ve İhyâ

Büyük düşünürler, sadece doğdukları zamanı değil, insanlığın geleceğini de yaşar. Gazzâlî’yi bugün dahi Müslümanların zihninde canlı ve etkili bir figür haline getiren şey, sıradan zihinlerin geçiştireceği büyük bir düşünsel krizi fark ederek cesaretle üstüne gitmesiydi. Bunalımları, iç çelişkileri, şüpheleri, yolculukları, bitmek tükenmek bilmeyen hakikat arayışı ve nihayet çözüm önerileriyle Gazzâlî, İslam medeniyetinin en önemli kriz […]

Cumhuriyet İdeolojisi ve Tedeyyün

Cumhuriyet Türkiye’sinde tedeyyün meselesi; dinin, devletin ve toplumun karşılıklı ve oldukça girift ilişkilerine bağlı olarak gelişmiştir. Bu üç sacayağı; bizi, Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde resmî ideolojinin din konusunda topluma nasıl bir yön tayin ettiği ve bu doğrultuda hangi yapısal adımları attığı, bunun mukabilinde toplumun devlet tarafından atılan bu adımlara nasıl bir reaksiyon gösterdiği ve nihayetinde resmî-dinî […]

İnsanın Yükümlülüğü, Muhataplığı ve “Kadın Dindarlığı”

İnsan, sosyal bir varlıktır. İnsana ait olanı anlama ve anlatma çabası, kavramlardan hareket etmeyi gerektirir. Kavram, gösterilendir. Gösterilen, kavramın anlattığı gerçeğin kendisi değil; gerçek hakkında belli bir bilgidir. Düşüncenin temel birimidir. İnsan zihninin tüm faaliyetleri, kavramlar arasında bağ kurmaktan ibarettir. Kavramlar, gerçeği ortaya çıkarmanın da gerçeğin üstünü örtmenin de aracı olabilir. Bir kavramın bir yerde […]

Tasavvufun Önerdiği Dindarlık: Ahireti Dünyaya Taşımak

İlk tasavvuf yazarlarından Ebû Nasr es-Serrâc, (ö. 378/988) el-Lüma’ı niçin telif ettiğini izah ederken insanların sûfîler hakkındaki kanaatlerinin farklılaşmasına vurgu yapar. Ona göre sûfîler, hem “yüce mertebelere” çıkarılmakta hem küçümsenip “oyun ve eğlence düşkünü kişiler” olarak görülmekte hem takva ve zühd ehli olarak tanınmakta ama aynı zamanda sapkınlık ve zındıklıkla suçlanmaktadır. Serrâc’ın ifrat ve tefrit […]

“Teklif” Edilenle “Tâlip” Olunan Arasında Dindarlık ve Ahlâk

Din, dindarlık ve ahlâk ilişkisine dair tartışmaların, ülkemizde muhtelif vesilelerle tekrar tekrar gündeme geldiğini görmekteyiz. Bu tartışmalarda dindarlığın ahlâklı davranışlar üretmede etkili olup olmadığı, dindarların ahlâkî zafiyet gösterdiği, bazı örnekler üzerinden sorgulanıyor; buna karşılık dinî ilkelerin norm olarak kabul edilmediği toplumlardaki bireysel, siyasî ve toplumsal ahlâk sorunları, dinin etkisinin azalmış olmasıyla ilişkilendiriliyor. Ancak bağlamı ne […]