Açık Oturum: Tedeyyün
Fazlıoğlu: Değerli dostlar, Teklif’in 11. sayısının açık oturumu için toplandık. Konumuz Tedeyyün… Bildiğiniz gibi bu konunun öne alınmasını özellikle Ömer hoca talep etti. Bu nedenle ilk sözü Ömer hocaya veriyorum. Hocam buyrun. Türker: Eyvallah sevgili hocalarım. Tedeyyün meselesini ele almamızın bir sebebi var. Tedeyyün meselesi niçin gündemimizi bu kadar işgal eden bir mesele? Bununla ilgili […]
Feyerabend ve Against Method
Klasik dönemde ilk felsefe olan metafiziğin imkânına dair modern dönemde duyulan şüpheden sonra felsefî etkinlik, bütünlüğünü yitirmiş ve bir meşruiyet krizine girmiştir. Bunun bir neticesi olarak da felsefî etkinlik, felsefe olarak felsefeden ziyade “…’nın felsefesine dönüşmüştür. Yirminci yüzyılda bunların en önemlilerinden birisi bilim felsefesi olmuştur ki bazı filozoflara göre bu alan felsefenin yegâne var olma […]
Mahsûs ile Mâkûl Arasında İbn Heysem’in Maddî Dünyanın Davranışına İlişkin Bilme Yöntemi
Müslümanlar, yayıldığı coğrafyalardaki insanlığın her konudaki hafızasını tevârüs, temellük ve temessül ettiklerinde ve Medine, Basra ve Kûfe’de dil bilimleri, dinî bilimler, özellikle usûl bilimleri, kelam, tasavvuf ve tarih gibi alanları kurduklarında, Akdeniz medeniyet havzasını Çin’den Endülüs’e kadar genişletmişlerdi. Bu nedenle tüm bu coğrafyalarda üretilmiş insanlığın ortak–hâfızasında nispeten kül halinde mevcut felsefe–bilim üretimini öncelikle ihyâ ettiler; […]
Mitos ve Logos Sarmalında İslâmî Dilbilimsel Paradigma yahut Klasik Dilbilimin Günümüz Dilcilerinin Kulağına Fısıldadıkları
Grek ve İslam Düşünce Gelenekleri Arakesitinde Suret ve Kelime Kutuplaşması Batı medeniyetinin temel referans havzasının en önemli unsurlarından olan Helen–Roma mirası, suret kavramı çerçevesinde görsel bir medeniyetin izlerini taşımakta ve bu çerçevede doğanın gerçekliğini birebir taklit etmek demek olan “mimesis” kavramına güçlü atıflar içermektedir. Böylece mimesis olgusu, sureti doğurmuş; suret ise “heykel”, “resim” ve “ikon” […]
Hangi Sosyoloji Daha Makbul?
I Modern toplumları anlamaya imkân veren sosyoloji ile toplumsal ilişkileri ve bu ilişkilerin arkasında yatan anlam dünyalarını anlamaya imkân veren sosyoloji aynı mıdır? Bu sorunun peşinen cevabını verebiliriz. Hatta bu iki sosyoloji yapma biçiminin farklı olduğu ve iki farklı anlayışı ifade ettiği az ya da çok sosyoloji okumuş herkesin malumudur. Fakat bu sorunun cevabını vermekten […]
Bilim–Kültür İlişkisi Ekseninde Türkiye’de Psikolojinin Dünü, Bugünü ve Yarınıla
1. Bu yazıda, modern psikolojinin bir bilim olarak inşa edildiği süreç ve sonrasında şekillenen tartışmaları Türkiye’deki tecrübesine odaklanarak değerlendirmek amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda psikolojinin tarihsel ve güncel tecrübesi, bilim ve kültür ilişkisi bağlamında ele alınacaktır. Dolayısıyla bu inceleme, psikolojinin alt alanlarına ilişkin ayrıntılı bir değerlendirme veya muhtelif uygulamaların işlevsel olup olmadığına dönük bir tartışmadan ziyade, […]
Sanattan Estetiğe İnsanlık İçin Ortak Bir Manevî Bilim Arayışı mı?
Metafizik, felsefe ve bilim alanında “yeni” mihengi ortaya koyan Aydınlanma süreci, belki de en net ve kesin ayrımı kimilerince daha sonra “yeni metafizik ve yeni manevîyat” olarak nitelenecek sanat alanında yapar. Baumgarten’in mantığı sanatın merkezine yerleştirmesiyle birlikte (Baumgarten’e göre estetik, duyusal bilginin mantığıdır) yüce, güzellik, beğeni gibi unsurlar söz konusu mantığı ve matematiği benimseyenlerin belirleyiciliğine […]
İlahiyat: Yeni İdrâk Haritaları
İlahiyat alanını, modern Türkiye’nin laik–seküler beklentilerinden bağımsız olarak ele almak her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Oysaki ilahiyat, genelde Tanrı üzerine detaylandırılmış; problematik eksenli ve nihayetinde onun yerini mâkûlleştirme çabası içinde ilerleyen düşünsel bir ameliye olarak değerlendirilmelidir. Bu çerçevede ilahiyat, başından beri felsefenin temellendirmeye çalıştığı metodoloji, arayış ve bilgi içinde kadîm bir disiplin statüsüyle bugünlere […]
Çağdaş Kıta Avrupası Felsefesinde Bilim Eleştirileri
Modern düşüncenin başlangıcından itibaren bilime, bilimsel dünya görüşüne ve insan aklına duyulan katıksız güven içerisinde, bilimsel ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, daha müreffeh bir dünyada yaşama imkânına kavuşulacağı düşünülmüş olsa da bilhassa on dokuzuncu yüzyıldan itibaren ortaya çıkan Aydınlanma eleştirileri ve söz konusu eleştirilerin giderek radikalleştiği yirminci yüzyılda zuhûra gelen düşünceler açısından durum hiç de […]
Nedensellik, Olumsallık ve Nihaî Açıklama Spekülatif Materyalizm ve Teistik Bir Bilim Metafiziğinin Zemini
“Bilmek isterim, dünyayı derûnunda neyin bir arada tuttuğunu.” —J. W. Goethe, Faust Genel olarak nedenselliğin ve belirli sebep–sonuç ilişkilerinin mevcudiyeti, en azından sağduyusal seviyede, hem ontolojik hem de epistemolojik bir gerçeklik olarak bedihi gözükmektedir. Nedensellik, mezoskopik ölçekte sezgilerimizin de telkin ettiği temel bir varsayım olarak yerleşmiş bir kavramdır. Kendimizden hatırlamasak da hayat dünyamızda karşılaştığımız […]