Canlıbilimleri, Tarihi ve Felsefesi
Türkçede, ‘bilim’ dediğimizde aslında pek çok kavramdan birini veya birkaçını kastediyor olabiliriz. Bilim, kimilerine göre insanın zihninden evrene açılan bir pencere; kimilerine göre ise kendisine uyulması gereken bir kılavuz olarak tarif ve tasnif edilebilir. Nihayetinde bilimi, insan zihninin evreni anlamak üzere sergilediği dizgeli çabalar bütünü olarak da ele alabiliriz. Üstelik bilime böyle bir bakışla hem […]
Ne ki Matematik?
Her genç, matematiğin ‘faydalı’ ve ‘öğrenilmesi gereken’ bir şey olduğu telkiniyle hayatının çeşitli aşamalarında karşılaşmıştır. Matematik çalışan bir öğrenci, bu basit bir test kitabı üzerinden olsa bile, mistik, büyülü bir metin okuyormuşçasına sessizce ve bir miktar uzaktan seyredilir. Ve her ne hikmetse bu ‘faydalı’ uğraş, birçoğumuzun hayatının dışında varlığını sürdürür ve hatta bu mesafeli durum […]
Matematiğin Fizik Üzerindeki Etkisi Mâkûl mü?
“Matematikçi, kurallarını kendi icat ettiği bir oyunu oynarken; fizikçi, kuralları doğa tarafından belirlenmiş bir oyundadır. Zaman ilerledikçe açıkça ortaya çıkar ki, matematikçinin oyunda ilginç bulduğu kurallar doğanın seçtikleriyle aynıdır.” —Paul Dirac 1963 Nobel Fizik Ödülü sahibi Macar–Amerikalı fizikçi Eugene Wigner’ın matematik ve doğa bilimlerinin ilişkisini ele aldığı “Matematiğin Doğa Bilimlerindeki Akıl Almaz Etkinliği” (The […]
Fiziğin Sınırları
Fizik, maddeyi ve onun uzay–zamandaki hareketi ile değişimini; bu değişimlerin ana tetikleyicisi olan enerji ve kuvvet kavramlarını inceleyen en temel fen bilimidir. Fizik tüm evrenden, en küçük yapı taşına kadar maddenin her boyuttaki davranışlarıyla ilgilenir. Bunu da evrene hükmeden en temel ilke ve yasaları tespit etmeye çalışarak yapar. Fizik, insanlığın en eski disiplinlerden biridir; felsefeyle […]
Çağdaş Bilim Klasik Metafizikten Doğabilir miydi?
Kant felsefesinin temel yaklaşımına dayanan doğa düşüncesinin on dokuzuncu yüzyıl fiziği üzerinde etkisi, ilk olarak Immanuel Kant’ın Doğa Bilimlerinin Metafizik Temelleri’nde (1786) teşvik ettiği matematikselleşme sürecinde görülebilir. Eserin önsözünden itibaren kimyanın gerçek bir bilim ve genel fizik gibi kesinlik taşıyan bir bilim olabilmesi için doğa felsefesinin özel bir türü olma niteliğini kaybetmeden matematiksel giysilere bürünmesini […]
Dünya Görüşleri
Sağduyu, dünya üzerinde en iyi dağıtılmış şeydir. Çünkü herkes onunla çok iyi donatıldığını düşünür. Hatta memnun edilmesi en zor olan insanlar bile, halihazırda sahip olduklarından daha fazlasını genellikle arzulamazlar. —René Descartes, Metod Üzerine Biyolojik olarak sahip olduğumuz ölçüm araçlarımız olan duyu organlarımızla tespit ettiğimiz nesneler ve hareketleri, insanlar ve davranışları üzerinden akıl yürütmelerimizle geliştirdiğimiz […]
Küçük Sorulara Büyük, Büyük Sorulara Küçük Cevaplar Fizik ve Metafizik İlişkisine Yeniden Bakış
Günlük yaşantımızda tecrübe ettiğimiz ve duyularımızla algıladığımız şeyler, fiziksel gerçekliğin bize yansıyan dış görünüşüdür. Duyduğumuz ses, gördüğümüz renk, algıladığımız sertlik veya yumuşaklık; sesli, renkli, sert veya yumuşak şeyler ile duyularımız arasındaki ilişki sayesinde ortaya çıkar. Bizde bu algıların ortaya çıktığı esnada bizzat şeyde neler olup bittiğini algılayamayız. Bu mânâda duyularımızla şeyleri, üstlerine örtülmüş bir peçe […]
Akademinin Peşine Düştüğü Büyük Sorular Bizim Sorularımız mı?
Bugün hâlâ etkisini hissettiren ortodoks (pozitivist) bilim anlayışı, öncelikle Hume ve Kant’ın, daha sonra da semantik gelenek olarak anılan ve dili felsefî faaliyetin merkezine yerleştiren bir grup düşünürün, metafiziksel olanı felsefî söylemden elemesi üzerine kuruludur. Bir başka deyişle metafiziksel önermeler, anlamsız veya bilimsel açıklamaya katkıda bulunmayan ifadeler olarak bilimsel söylemden dışlanmalıdırlar. Bilhassa 20. yüzyılın ortalarından […]
Türkiye’de Bilim Sorunu Lehinde ve Aleyhinde Olanı Bilmek Olarak Bilim
1. İnsan, fert olarak bilgiyle yaşar; toplum, ilim/bilim/örf/mârufla yaşar. Bilim ile toplum birbirini iktiza eder. Toplumun olmadığı yerde bilim olmadığı gibi, bilimi/örfü/mârufu olmayan toplumlar da varlıklarını sürdüremezler. Bilim, toplumun varlığını sürdürürken karşı karşıya kaldığı meseleleri halletmesinin mâkûl yollarını/mârufu ifade eder. Buradaki mâkûl/mâruf, belirli bir düşünme tarzına ve buna muvafık bir dile denk düşen yol/yöntem demektir. […]
Nefsü’l–Emr Nazariyesi ve Bilimsel Bilginin Nesnelliği Sorunu
“Biz, her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır.” (Yâsin 36/12) Nefsü’l–emr terimi, İslam düşünce tarihinde İbn Sînâ sonrası dönemde, bilhassa Fahreddin er–Râzî’yle birlikte, gündeme gelen bir sorun olarak görünür. Sorunun kaynağında İbn Sînâ’nın varlık–mahiyet ayrımı olduğu söylenebilir. Fakat İslam’ın müteahhirûn döneminde müstakil bir sorun olarak bütün derinliğiyle kavranmışsa da meselenin kadîm döneme uzanan bir […]