İsrail, Filistin ve İslam Dünyası Bir Kısır Döngünün Anatomisi

“İsrail Sorunu”na Sinematografik Bakabilmek “2008 yılının son günleriydi. İsrail, Gazze’yi vurdu. Yirmi iki günlük yoğun bir askeri operasyonun sonunda ortaya çıkan tablo korkunçtu. Çoğunluğunu sivillerin oluşturduğu 1417 savunmasız Filistinli acımasızca katledildi. Her ne kadar bu operasyon kayıtlara ‘Gazze Savaşı’ olarak geçtiyse de teknik anlamda bu bir savaş olamazdı. Bir fanus akvaryumda balık tutmak ne kadar […]

Uluslararası Düzenin Siyasal Teolojisi

Siyasetin temel kavramlarının sekülerleşmiş teolojik kavramlar olduğunu söylen Carl Schmitt, egemenliği istisnaya karar verme gücü olarak tanımlar. Nasıl ki Tanrı, kendi yarattığı evrenin işleyiş yasalarında mucizeler yoluyla istisnalar yaratarak hükümranlığını sergiliyorsa; egemen de kendi oluşturduğu siyasal–hukukî düzenin yasalarını—ilkelerini, prensiplerini, normlarını—askıya alarak, bu düzenin içinde olağanüstü hâl durumu yaratarak, başında yer aldığı yasal düzenin dışına çıkarak […]

Gazze’nin Çığlığı ve Uluslararası Hukuk

Dünyanın gözü önünde yaklaşık yüz günden bu yana Siyonist İsrail’in Filistinlilere karşı Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım nedeniyle, bugün, çeşitli çevrelerde uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler’in (BM) ölümünden söz edilmektedir. Öyle ya, İsrail’in ölüm kusan uçaklarının, insansız hava araçlarının ve tanklarının insafına terk edilmiş olan Gazze’de Filistin halkının sessiz ölümü, aslında uluslararası hukukun ölümünü işaret etmiyor mu? […]

“Yahudi–Hıristiyan” Karşısında Gazze

Tarihsel olarak bakıldığında, her ne kadar Protestanlığın ortaya çıkışıyla birlikte Kitab–ı Mukaddes’in yerel dillere çevrilme sürecinde bir evveliyatı olsa da “Yahudi–Hıristiyan” terimi önce ilk kez Alman–Protestan teolojinin içinden doğar. Sonra ulus–devlet mantığı içine dahil edilerek farklı dönemlerde örnek olarak Fransa’da belli bir siyasal anlamı içerecek şekilde kullanılmaya başlanır. Son olarak 2000’li yılların başında Avrupa Anayasası […]

Gazze’nin “Ümmet Siyaseti”

İslam ümmeti nerede ve neden katledilen çaresiz Müslümanların yardımına koşmadı? İki milyar Müslüman, Kur’ân–ı Kerîm’de ve İslam tarihinde büyük saygı gören kutsal Mescid–i Aksa’yı korumak için neden gelmedi? Görünürdeki bu kayıtsızlık ve vicdansızlık, Müslümanların dindarlığındaki ve imkânlarındaki artışa dair pek çok göstergeyle nasıl uyumludur!.. Ümmet diye bir şey var mıdır? Müslümanların, elli kadar Müslüman devletin […]

Karanlığı Aydınlatacak Işık Gazze Katliamının Düşündürdükleri

Birkaç aydır İsrail’in Gazze’yi işgali ve hiçbir değer ve otorite tanımadan Filistinlileri katletmesini canlı yayından izliyoruz. Neredeyse dünyanın her yerinde kalabalık bir kitle bu durumdan rahatsızlığını şu veya bu şekilde dile getiren konuşmalar, gösteriler ve etkinlikler yaparak İsrail’in zulmünü telin ediyor. Hayasızca devam eden bu katliam hakkındaki tüm konuşmalar, hepimizin gözü önünde cereyan eden bir […]

Gazze: İnsanlığın Bugünü mü Geleceği mi?

1. Modernitenin filozofu olarak bilinen Hegel, “yeryüzünde gücü elinde tutan millet karşısında diğer milletlerin herhangi bir hakkı yoktur” (Grundlinien der Philosophie des Rechts, s. 345 ve özellikle s. 347) derken, oluşmakta olan “yeni dünya düzeni” denilen modern dünyanın özünü/ruhunu/Zeitgeist de dile getirmiş oluyordu. İngilizlerin İmparatorluğu kadar Fransız emperyalizmi, Almanların Drittes Reich’i, Rusların Sovyetler Birliği’nden Amerikan […]

Boykotu Başarmak İslam Dünyasında İktisadî Zihniyetin Tashihi

7 Ekim’de mücahitlerin başlattığı büyük taarruz sonrası Gazze’de yaşanan gelişmelerle gündeme gelen konulardan biri de boykot oldu. Şahıs düzeyinde, sivil yapılanma olarak, özel ve kamu kuruluşları olarak Siyonist işgal rejimine destek verenlere yönelik “bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme” anlamına sahip olmanın yanında “bir işi, bir davranışı yapmama […]

Müslümanlar Yahudi Sorununu Nasıl Çözmeli?

Başlıktaki “Yahudi sorunu” ifadesi ile kastedilen, Nazi Almanya’sının bir soykırım uygulayarak “nihaî çözüme” kavuşturmaya çalıştığı soruna (Endlösung der Juedenfrage) değil, Karl Marx’ın Alman tarihçi ve ilahiyatçı Bruno Bauer’in 1843 tarihli Die Judenfrage başlıklı kitabına karşı bir polemik yürütmek üzere 1844’te kaleme aldığı ve Deutsch–Französische Jahrbücher dergisinde yayımladığı, “Zur Judenfrage” başlığını taşıyan yazıya atıfta bulunuyor. Marx, […]

Tapınak Teolojisi ile Travmatik Psikoloji Arasında…

Kanada, Montreal’de ailemle birlikte yaşadığım mahalle, dindar Yahudilerin meskûn olduğu bir semtti. Yanlış hatırlamıyorsam 2009’un Mart ayında bir akşam vakti eve döndüğümde ilişkilerimizin iyi olduğu komşumun kapısının güzel çiçekler ve kurdelerle süslendiğini gördüm. Kendisi de oldukça dindar olan komşuma, “Kutlu olsun! Hangi bayramı kutluyorsunuz?” diye sordum. “Purim Bayramı” diye yanıt verdi. “Yani?” deyince: Hafifçe gülümsedi […]