Heidegger’in Bir Wittgenstein Alıntısı Tractatus Logico–Philosophicus’un Dünya Resmine Dair

“Bir keresinde kendisine Heidegger’den bahsettiğimde –hangi bağlamdaydı unuttum– Wittgenstein, bir adamın karanlık olabileceğini ve hâlâ söyleyecek önemli bir şeyi olabileceğini belirtmişti; ama şunu ekledi: ‘Fakat Heidegger’e güvenmiyorum.’” (Ludwig Wittgenstein)1 “Wittgenstein şöyle diyor: Düşünmenin içinde bulunduğu güçlük, bir odadan dışarı çıkmak isteyen adama benzer. İlkin pencereden çıkmaya kalkışır, ama pencere onun için çok yüksektir. Sonra bacadan […]

Hakikat ve Yanılsama Arasında Bir Tuzak veya Varlık–oluşsal Bir İmkân Olarak Dünya

  Dünya, muhtevi olduğu yapısıyla hayatı mümkün kılan bir gezegen olmanın ötesinde, insanın hakikatiyle buluşmasının veya oyunsu tabiatına bağlı olarak hakikatini büsbütün unutmasının varlık–oluşsal zeminidir aynı zamanda. Öyle ki insanın dünya–içre varlığının anlamı meselesi de dünyanın insan için nasıl bir Hakikat değerine sahip olduğunu açığa çıkaracak şekilde, dünyanın Hakikat karşısında nasıl bir ontolojik statü veya […]

Biz Hangi Dünyada Yaşıyoruz?

İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır. —İsmet Özel   Dünya; ortak bilgi, kanaat ve yargıların ötesinde, bireysel ya da toplumsal bilgi birikimimize bağlı olarak her birimize farklı şekillerde görünür. Kişisel deneyim, toplumsal bellek ve entelektüel duyarlılıklar, herkesin paylaştığı bilindik dünya algısının dışında her birimiz için bambaşka dünyalar oluşturur. Teoloji ve felsefenin daha başından itibaren […]

Tamir ve Îmâr Bağlamında Dünya

Dünyâ âhiret ol Hak, yir gök toludur mutlak  Hîç gözlere görünmez, kim bilür ne nişânda —Yunus Emre     Âlemin Vücûd’a alem olduğu bir inanma ve düşünme biçiminde âlem, dünya, dünya hayatı, âhiret, âhiret hayatı, cennet de mefhumunu alem olmaklıktan alır. Sonraki tanımlar ve bakış açıları, bu bağlamda değerlendirilebilir. Dünya–âhiret, cennet–dünya gibi itibarî ayrımları, Batı […]

Bir Dünya Kurmak

1. Dünya (hayatı), ilâhî isimler ve sıfatların insanda ve insan eliyle tecellisidir. Bu tecelli, insana verilmiş olan muhtelif kabiliyetlerinde bilkuvve mevcut olanın, farklı mertebelerde bulduğu/mevcut/kendisine verilen imkânları kullanması üzerinden bilfiil hale gelmesini ifade eder. Mevcudâtın aynî, zihnî, lisanî ve hattî olarak tasnif edilmesi, insanın kabiliyetleriyle doğrudan alakalıdır. Dünya’yı oluşturan veya dünyanın kendilerinden oluştuğu mevcudâtın aslı, […]

Hayat Görüşü ve Âlem Tasavvuru Olarak Dünya

“İnsan ‘Yer–yüzü’nde doğar ama Dünya(sın)da yaşar” demiştik daha önceki Teklif yazılarımızda. Bu geçişin anlamı, nasıllığı, değeri, vb. hakkında düşünmüş; akıl ve bilgiyle irtibatını göstermiş; dünyanın temeddün, tarih, medeniyet, vb. şekillerde farklı olarak adlandırılabileceği üzerinde durmuştuk. Bu yazıda dünya kavramının bir ad olarak kullanıldığında delâlet ettiği, kendinde, tekli ve çoklu anlamlarını ya da bir nitelik olarak […]

Kendi Zamanımızın Peşinde Bize Ait Bir Dünya Ne Demektir?

İki binli yılların başında misafir araştırmacı olarak bulunduğum McGill Üniversitesinde, bir gün, farklı ülkelerden gelen arkadaşlarla Montreal’de bizi en çok şaşırtan şeyin ne olduğunu konuşuyorduk. Müzakere ertesinde “beni en çok şaşırtan şey, Montreal’de hiçbir şeye şaşırmamış olmam sanırım” diye düşündüm. Sokaklar ve caddelerin düzeni, toplu ulaşım sistemi, tüketim alışkanlıkları, kıyafetler, kahveden pizzaya yenilip içilen şeyler […]

İslâmî Dünya Görüşü Süreklilik ve Değişim

  İslam, iman ve amel olmak üzere iki temel boyuta sahiptir. İmanın kapsamına bir bütün olarak inançlar girerken amelin kapsamına davranışlar ile davranışların kökeninde bulunan haller, melekeler ve izafetler –şimdilik bunların tamamını davranış adı altında toplayabiliriz– girer. Diğer deyişle iman, İslam’ın teorik kısmına; amel ise pratik kısmına tekabül eder. İnanç ve davranış kümeleri, bir bütün […]

Dünyanın Çivisi Çıktı mı?

  “Dünya” sözcüğü, çok anlamlı bir sözcüktür. Müslümanların âşina oldukları bir bakış açısından “hayat” sözcüğünün bir sıfatıdır, âhiret hayatının öncesindeki hayatı betimler. Klasik bir perspektiften kendimizi içinde bulduğumuz sahnedir ki Tanrı –hayrın kendisi ya da kaynağı olduğundan–, olabilecek en iyi dünyayı var kılmıştır. Fizikalist bir perspektiften bir gezegen olarak yerküredir veya onun da içinde olduğu […]

Açık Oturum: Dünya

Görgün: Arkadaşlar hoş geldiniz. Bugün Teklif Dergisi’nin yeni konusunu müzakere etmek için bir araya geldik. Önemli sorunlarımızı tespit ederken genellikle bir referans çerçevesi, bir atıf noktası bulma sıkıntısı yaşadığımız açık. Bu noktada karşımıza çok farklı alternatifler çıkıyor. Bu alternatifler arasında hem klasik İslam düşüncesini hem de modern düşünceyi dikkate aldığımızda merkezî bir kavram ön plana […]