Varlık Bağı ile Bilgi Bağı Çatalında ‘Gayb’
“Bir şey hakkında yargıda bulunmak, o şeyin tasavvurunun bir uzantısıdır.” [الحكم على الشيء فرعٌ عن تصوّره] kuralı gereği, gayb hakkında herhangi bir yargıda bulunabilmek için mefhûmunun açık-seçik bir şekilde belirlenmesi gerekir ki, farklı misdâkları arasında herhangi bir karışıklığa mahal bırakılmasın. Bu yazı çerçevesinde gayb kavramını metafizik, bilinmeyen/bilinemez ve numen ile sınırsız ve sonsuz gibi diğer […]
Telbis-i İblis: İlerleme, Özgürlük ve Gayba İman
Bugün ister fiziksel gerçekliğin kuruluşunda isterse de bireyin pratik yaşamının inşasında gaybî herhangi bir ilkeye müracaat etmek gereksiz, anlamsız ve hatta tehlikeli bulunmaktadır. Gaybî ilkelere böylesi bir müracaatın gereksiz ve anlamsız sayılması, bunun doğuracağı tehlikelerle ilgili bazı değerlendirmelere dayanır. Bu tehlike değerlendirmesinin sebebi ise görünen maddî dünyanın bu şekilde işlemesinin ona içkin görünmeyen ilkelerle gerçekleştiği […]
Kitâbu’ş-Şifâ, Metafizik’ten “Gayb” Bölümü
[Prg. 743] Bil ki; tikel güneş tutulmalarının idrakine ulaşman, ancak onların bütün sebeplerini ve gökteki her şeyi kuşatmandan dolayıdır. Bütün sebeplerini ve varlıklarını kuşatma gerçekleştiğinde ise, bunlardan bütün sonuçlara (müsebbebat) geçilir… Böylelikle Zorunlu Varlık’ın gaybı nasıl bildiğini, buradan da İlk’in kendi zâtından her şeyi nasıl bildiğini ve bunun nedeninin, O’nun her şeyin ilkesi oluşu olduğunu […]
el-İşârât ve’t-tenbîhât “Gayb” Bölümü
İşâret: Bir ârifin, bir müjde veya tehdidi olmadan önce henüz gaybken haber verip de isabet ettiği sana ulaşırsa bunu tasdik et ve ona inanmakta zorlanma. Çünkü bunun doğanın yolları içinde bilinen sebepleri vardır. İşâret: Tecrübe ve kıyas, insan nefsinin uyku esnasında bir şekilde gayba ulaşma özelliğine sahip olduğunda mutabıktır. Dolayısıyla böyle bir ulaşımın, zevaline yol […]
‘İz’lerde Kaybolan Göstergeler ve Gaybın Bir Vechesi
Girizgâh Hemen her alanda okuma ve anlama modeli teklif eden ve fakat zaman zaman bu yaklaşımlarını en doğru yol olarak tespit etmekten çekinmeyen modern ve modern ötesi nazariye ve yöntemler düştükleri yeri anlamış olmalılar. Okuma ve yorumlamanın taktiğini, bu eylem ve etkinliğin kuramsal ayağını sırat-ı müstakîm üzere zihniyetinde sabit kılarak çeşitliliğe, çok yönlülüğe ve çoklu […]
Gaybın Anahtarları Hangi Kapıları Açar? Uçan Spagetti Canavarı’ndan Cebrail’in Kanat Sesine
Mefâtîhü’l-Gayb yani “Gaybın Anahtarları” Fahreddin er-Râzî’nin en büyük eseri Tefsir-i Kebîr’in yaygın adıdır. Aşağıdaki satırlar, büyük oranda, Tefsîr-i Kebîr’in gaybı konu edinen ayetlerinin yorumuna dayanmaktadır. *** En genel anlamıyla gayb, bilgi kaynağının dışında kalan şeydir. Örneğin göze nispetle görülemeyen, akla nispetle bilinemeyendir. Ancak gaybın mutlak anlamda idrakine ulaşılması mümkün olmayan, örneğin “görülmeyen” ve “bilinmeyen” şey […]
Kuantum Teorisi ve Bilinebilirliğin Sınırları
İnsanlık tarihinde açıklama gücü göz önüne alındığında tartışılmaz en başarılı teori Kuantum teorisidir. Atom, moleküler, nükleer, optik, katı hal fiziği, temel parçacık fiziği, yıldızların çalışması gibi onlarca farklı alandaki neredeyse her gözlem Kuantum teorisi tarafından büyük bir hassasiyet ile açıklanmaktadır. Ancak tüm bu başarıya rağmen Kuantum teorisi insan sezgileri ile çelişen, anlaşılması zor fenomenler öngörmektedir; […]
M. Merleau-Ponty, Le visible et l’invisible, suivi de notes de travail (Görünür ve Görünmez, çalışma notları)
Maurice Merleau-Ponty son büyük eseri olan Görünür ve Görünmez’i tamamlayamadan 3 Mayıs 1961’de erken yaşta hayatını kaybetmiştir. Görünür ve Görünmez başlığını vermek istediği eserinin yazımına ölümünden iki yıl önce başlamıştır. Söz konusu projenin 1959 öncesi elyazmalarındaki muhtemel başlıkları Hakikatin Soykütüğü ve Hakikatin Kökeni’dir. Merleau-Ponty’nin ölümünden sonra Claude Lefort’un yayına hazırladığı kitabın dört ana bölümü şunlardır: […]
Gayb Üzerine, Bakara Sûresi Tefsirinden
O müttakīler ki gayb-i Hakk’a iman ederler, yahut gıyâben dahi iman ederler. Ta‘bîr-i âharla onlar gözle değil kalb ile iman ederler. Onlar reyb-i küllîden âzâde oldukları gibi iman etmek için önlerine dikilmiş putlara, haçlara da bağlanmazlar, gözlerinin önünde bulunan bugünkü ve şu andaki meşhudât u mahsüsâta saplanıp kalmazlar, mâverâ-yı hissi, kalbi ve müte‘allakāt-ı kalbi tanırlar. […]
Görünmeyen, Görünen ve Görüntü Bağlamında Sinema Semih Kaplanoğlu ile Söyleşi
Sinema deyince akla öncelikle “görüntü” gelir ama Semih Kaplanoğlu filmleri sırf bir görüntüden ibaret değil. Türk sinemasında bir sinema metafiziği yazılacaksa onun filmleri şüphesiz ki merkezî bir yerde duracak… Çünkü o görüntü vasıtası ile “öte”sine işaret eden bir anlayışa, dile ve üsluba sahip. Onun filmlerinde evin, kuyunun, sütün, yumurtanın, balın, buğdayın ne olduğunu hakikatiyle anladığınız […]