‘İz’lerde Kaybolan Göstergeler ve Gaybın Bir Vechesi

Hasan Akay

Hasan Akay



Girizgâh

Hemen her alanda okuma ve anlama modeli teklif eden ve fakat zaman zaman bu yaklaşımlarını en doğru yol olarak tespit etmekten çekinmeyen modern ve modern ötesi nazariye ve yöntemler düştükleri yeri anlamış olmalılar. Okuma ve yorumlamanın taktiğini, bu eylem ve etkinliğin kuramsal ayağını sırat-ı müstakîm üzere zihniyetinde sabit kılarak çeşitliliğe, çok yönlülüğe ve çoklu anlama açılmaktan korkmadan ilerleyenler belirleyecek. Aslolan, hak olan âyeti, açık işareti, delili, mucizeyi, ibretlik izi görmek; çok yönlü ve farklı anlam boyutları içeren –‘gayb’, “veçhe”, “istikamet”, “icaz”, “sırrulesrâr” vb.– nice kavramlardaki kaybın farkına varmak ve gereğini yapabilmektir.  Okuma ve yorumlamanın ihyâsı, esasında, sadece dilin mecazî ve timsâlî boyutuyla değil, fakat aynı zamanda Mutlak Metin’le çok katmanlı ve mânâlı ilişkiler kurularak gerçekleşecektir. Okuma teorisyenlerinin geleneksel anlama ve yorumlama modelleri üzerinden bir yol bulmaya çalışmaları bu yüzden önemlidir. Ancak “birleşik teori” henüz keşfedilememiş gözükmektedir. O yüzden “okuma” ve “yorumlama”nın işletim sistemi, muhakkak Mutlak Metin’le irtibatlı olacaktır. 

Başlangıçta fark edilmesi gereken şudur: İzlerde kaybolan göstergeler, yitik cennetlerdir! “Gösterilen”i (gösterilmeyen “gösterilen”i) kaybeden gösterenler, birkaç sessiz harf yüzünden boğuldu! Nice “gösterilen”, –“diferansa referans yüzünden– “gösteren”de kayboldu! [İlişiklik ve irtibat diferans mantığıyla tersyüz edildi çünkü. Alakalı, ilişkili, irtibatlı ve bitişik oluş, bütüncül anlama ulaşmanın delili iken, “(semiyotik) zincirleme” ve “(semantik)erteleme” bahanesiyle anlamın kısırlaştırılmasının kanıtı olarak gösterildi.1 Sanal etimolojik manevralar ve parodik dönüştürmelerle mefhumlar kötü maksatların medyumu haline getirildi! “Maksat bir” idi; çok oldu!]. “Lâ-misâs”a mahkûm oldu! İzleri kalsa bile işaretleri gözden kayboldu. İşaret sırra karışınca yön(elim)ler de ‘istikamet’ini yitirdi. Belki de bu sebeple “düşünüp hakikati anlaması gerekirken”, “O’nun göklerde ve yerdeki işaretlerini düşünmeden sırtlarını çevirerek  yanlarından geçip giden” ya da kötülük bulaşmış bir his yüzünden işaretleri yerinden ederek kökü belirsiz izlerle eğlenenler, kaybı telafi etmedikçe, yönelecekleri “vech”i de gidecekleri yeri de göremeyeceklerdir. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun