104. Din bahsinde çocukların eğitimine gelince ortaya çıkan ilk mesele çocuklara dinî düşüncelerin erken yaşlardan itibaren verilmesinin faydalı olup olmadığıdır. Eğitimle ilgili eserlerde bu bahiste pek çok şey yazılıp söylenmiştir. Dinî düşünceler her zaman bir ilahiyatı tazammun eder ve kendileri hakkında ve dahası dünya hakkında henüz bir şey bilmezken genç dimağlara ilahiyat nasıl öğretilebilir? Henüz ödev hakkında hiçbir şey bilmeyen genç Tanrıya karşı doğrudan [unmittelbare, aracısız] bir vazifeyi kavrayacak durumda mıdır? Şurası kesin ki çocuklar Tanrıya tek bir saygı ve ihtiram ifadesine asla tanık olmayıp, hiçbir zaman Tanrının isminin anıldığını işitmeselerdi, eğer böyle bir şey mümkün olabilseydi, onlara önce insanlığın hedefini, amaçlarını ve insanlığı ilgilendiren şeyi öğretmek; yargılarını keskinleştirmek; tabiatın işlerinin düzenini ve güzelliğini göstermek; müteakiben bunlara evrenin yapısına dair daha geniş bir bilgiyi eklemek ve ancak bundan sonra ilk defa Yüce Bir Varlık, bir Kanun-koyucu fikrini açmak —bu çocuklara öğretilecek şeylerin doğru bir sırası olabilirdi.