Teklif Nedir?

Kadı Abdülcebbar (Çev: Ömer Türker)

Kadı Abdülcebbar (Çev: Ömer Türker)



Üstadımız Ebû Hâşim (rh.) Bedel’in bir yerinde şöyle demiştir: Teklif, külfet ve meşakkat barındıran bir fiilin mükellef tarafından yapılmasını irade etmektir. el–Askeriyyât’ta ise şöyle demiştir: Teklif, emredilen kişiye külfet barındıran şeyin emredilmesi ve irade edilmesidir. Bundan dolayı bir kimse yüce Kadîm’i (Allah’ı) mükellef kılmış olmakla nitelenemez ama ondan istemiş olmakla nitelenebilir. İstitaât’ın bir yerinde şöyle demiştir: Bu sebeple “Zeyd’i hoş bir şey yemekle mükellef kıldım” denilemez. Oysa “Onu yürümekle mükellef kıldım” denebilir.  el–İlhâm’ın bir yerinde şöyle demiştir: İstidlâlin kendisine vacip olduğu kişi, mükellef olmakla nitelenebilir. Zira yüce Allah onun aklında ona külfet getirecek şeyi zorunlu kılmıştır. Bu ise Allah’ın o kimseye bu şeyi emretmesi mesabesindedir. el–Bağdâdiyyât’ta şöyle demiştir: Bir şeyi vacip kılan, onu emreden ve irade edendir. Kuşkusuz bunu, mecaz olarak kullanmıştır, zira vacip, emir ve iradeden dolayı vacip olmaz. O bu hususta şairin şu sözünü alıntılamıştır: 

Beni zeyd ailesinin geçimini karşılamakla mukellef kılıyor.

Nereden bulayım ben üzümlü hardal katığı ile yufkayı.

Ebû Hâşim şairin cariyesinin kendisinden istediği meşakkatli şeyi cariyenin onu mükellef kılması (teklîf) olarak nitelediğini söylemiştir. Bu sözlerinin tamamı göstermektedir ki, Ebû Hâşim’e (rh.) göre teklif, külfet ve meşakkat bulunan şeyi irade etmek ve emretmektir. Bu, gündelik kullanımda da açıktır. Zira içimizden biri, başkasından böylesi bir şeyi istediğinde kendisini onu mükellef kılmakla nitelemekte ama hoş bir şeyi yemesini irade etmek gibi meşakkat bulunmayan bir şeyi irade ettiğinde ise böyle nitelememektedir.

Şayet şöyle derse: Yemeğe çağıran kişi, çağırdığı kişiden külfet barındıran bir şeyi yapmasını istemese bile yemeğe çağrılan kişi, çağırana “beni bununla mükellef kıldın, senin teklif ettiğinden kurtulmam mümkün değil” demez mi?! Nasıl oluyor da teklifin hakikatinde istenilen şeyin külfet ve meşakkat içermesini şart koşarsınız? Bu itiraza şöyle denir: Eğer onların bu sözle kastı, davet eden kimse evine gelmeyi teklif etmiştir demek ise bunda meşakkat vardır. Bazen bu sözle, zorla yediği ve yemekten sonraki hallerinden dolayı yemek yemek davet edilene zor geldiğinde bizzat yemenin kendisi kastedilir. Fakat o, zarar ve meşakkatin karışmadığı yararı elde etmek hakkında kullanılmaz. Bu ise muhatabın sorusunu iptal eder. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun