Sonra, Peygamber olan bu şahıs, benzerinin varlığı her vakitte yinelenenlerden değildir. Çünkü onun gibisinin yetkinliğini kabul eden madde, mizaçların pek azında bulunur. Dolayısıyla Hz. Peygamberin beşerî maslahat işlerinde ortaya koyduğu ve yasa yaptığı şeyleri, güçlü bir yönetişle düzenlemiş olması bir zorunluluktur.
Kuşkusuz bu konudaki kaide, insanların Yaratan’ı ve âhireti bilmedeki devamlılıkları ve peygamberi takip eden asrın bitimiyle, insanların bu konuda unutkanlığa düşmaelerinin önünün alınmasıdır. Bu sebeple yaklaşık aralıklarla tekrarlanması yasa yapılan bazı fiil ve amelleri, insanların yerine getirmesi gerekir. Böylece vakti kalkmış olan, sonra gelene yaklaşır, bu sayede (Yaratan’ı ve âhireti) yeni baştan hatırlama sağlanır, kendi vakti geçersiz olmazdan önce de sonra gelene eklenir.
Bu fiillerin Allah’ın ve âhiretin hatırlandığı şeye bitişik olması gerekir, yoksa onlarda hiçbir fayda bulunmaz. Hatırlatma kaçınılmaz olarak ya söylenen lafızlarla veya hayalde niyetlenilen niyetlerle ve insanlara şöyle söylemekle olabilir: Bu fiiller, Allah’a yaklaştırır ve onlar sayesinde cömertçe karşılık gerekir. Bu fiiller, gerçekte bu nitelikte olmalıdır. Bu fiiller, insanlara farz kılınmış ibadetler ve benzerleridir. Kısaca, uyarıcı olmaları gerekir. Uyarıcılar ise, ya hareketlerdir veya başka hareketlere yol açan “hareketsizliklerdir”. Hareketlerin örneği, namazdır.