Mantık Yasaları Metafizikten Bağımsız mıdır?

Ahmet Ayhan Çitil

Ahmet Ayhan Çitil



Bilindiği gibi mantığı, aramızdaki anlaşmazlıkları çözmek, birbirimizi ikna etmek, belli söylenilenlerden belli sonuçların çıktığını göstermek üzere bu itibarla da bir araç (organon) olarak geliştiriyoruz. Bu anlaşmazlıklar arasında metafizikle yani varlıkla ilgili sorular, “Ne var ne yok?” sorusu gibi tartışma konuları da bulunuyor. Elimizde saf bir araç olsun ve bu araç her türlü tartışmayı karara bağlamakta etkili olarak kullanılsın istiyoruz. Fakat bu aracın teşkilinde bazı seçimler yapmak durumunda kalıyoruz ve bu incelememizde örneklerini vermeye çalışacağımız gibi bu seçimler bizi öncelikle varlığa ilişkin belirli bir perspektifi en baştan kabul etmeye zorluyor. Metafizikle ilgili bazı tartışmaları karara bağlamadan “Mantıksal olan nedir?”, “Mantıksal doğruluk nedir?” gibi sorulara cevap veremeyeceğimiz gibi bir izlenim doğuyor. Bu da dolayısıyla bir tür döngüselliğe yol açıyor. Yani mantıksal olanı önceye alıp metafizikle ilgili ya da başka konuları mı tartışacağız derken kendimizi daha en başından metafizikle ilgili birtakım tartışmaların içinde buluyoruz.

Mantık nedir ki metafiziksel soru ve sorunlarla bu denli esastan ilişkilenmektedir? Frege’nin Gedanke başlıklı eserinde de ifade ettiği gibi mantığın özellikle ilgili olduğu bir nesne varsa o da doğruluktur. Bir başka deyişle mantıkla iştigal edenlerin işi doğruluk meselesi ile ilgilidir. Fakat burada bir önermenin içeriği itibarıyla bir olguya karşılık gelmesi ya da bir düşünceyi ifade etmesi itibarıyla doğruluğu değil, biçimsel anlamda doğruluğu anlıyoruz. Yani mantıkçıların işi, biçimsel doğrulukla ilgilidir. Biçimsel olan ve olmayan doğruluğu ayırt etmek ise o kadar kolaylıkla çözümlenecek bir sorun değildir.




Makalenin devamını okumak için Abone Olun