Medya Gerçeklik ve Öte Gerçeklik İlgisi

Oktay Taftalı

Oktay Taftalı



Medya başlığı altında yer alan basın, televizyon, internet, sosyal ağlar gibi unsurların, teknolojik gelişmeyle birlikte, bireysel–toplumsal ilişkilerimizde ve giderek gündelik hayatımızın hemen her alanında daha etkin bir yer kapladığı söylenebilir. Bu durumu, iletişim teknolojisinin geniş kitlelerce ekonomik olarak da erişilebilir olması, yanı sıra ekonomik ve ticarî etkinliklerin küresel nitelik kazanması ve benzeri nedenlerle ilişkilendirmek mümkündür. Ancak medyanın toplumsal etki gücü, sadece tarihin özgül ve özgün bir dönemini teşkil eden günümüz için mi geçerlidir? Yoksa medyayı, tarihin başkaca dönemlerinde de insan yaşamını doğrudan etkileyen ve toplumları yönlendiren bir güç tesisi şeklinde mi anlamak gerekir? Medya bir araç mıdır, yoksa medya olgusunu süreklilik arz eden, toplumsal etki alanı oluşturma faaliyeti olarak mı görmek gerekir?

Araştırma süreçlerinde yer yer başvurulan bir yöntem olarak, kavramın kökenine indiğimizde: Medya’nın Latince kamu, kamuoyu, kamusal gibi anlamlar içeren medium kökünden geldiğini görüyoruz. Yine Latince örnekleyecek olursak: in medium cedere topluluk olmak veya in medium quaerere, herkes için beraberce, gibi terkip anlamlarla da karşılaşıyoruz. Ayrıca medium, orta anlamına da geliyor ve bu ikinci anlam dünya (realty) ile onun ötesini (irrealty) belirleyen bir sınır durumunu ifade ediyor. Bu dünya ile olası başka dünyalar, fizik ötesi evren arasında, ortada duran bildirici ise bizzat medium oluyor. Medium, ayrıca orta boyu tarif etmek amacıyla, dilimize son yıllarda tekstil endüstrisi tarafından yerleştirilmiş bir kavram. 

Demek ki, medium (medyum) kökünden gelen medya kavramı, birden fazla insanın bir arada olduğu bir dünyayı ifade ettiği kadar, o dünyayı öte dünyalarla ilişkilendiren bir yetiyi de içeriyor. Medyumun toplumsallığı, onun öte dünyalarla ilgili bilgiyi, kendi toplumuyla paylaşması ve kendi toplumundan derlediği bilgileri öte dünyalara aktarmasıyla pratikte paylaşımcı bir anlam kazanıyor. Burada ortaya çıkan paylaşımcı ve kolektif anlamın nesnesi ise bilgidir. Medyum bilgiyi toplayan, işleyen ve paylaştıran bir etkinliktir. Paylaşma fikrinin, aynı zamanda çeşitli toplumların erdem anlayışları içinde yer alan bir davranış olarak, yaşama iradesine katkı sunan bir niteliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Özetle: Bir iletişim ortamı, bir medya yapılanması, insanın toplumsallığı ve paylaşımcılığı üzerinden iş görebilen bir bilgilenme sürecidir diyebiliriz.




Makalenin devamını okumak için Abone Olun