Sağduyu, Gerçeklik ve Hakikat

Özkan Gözel

Özkan Gözel



İthaki hep aklında olsun

amacın orasıdır ve oraya gidiyorsun

ama gerek yok ayağını çabuk tutmana,

yıllarca sürmelidir bu gezi,

öyle ki yaşlanıp o adaya vardığında,

yolda kazandıklarınla zaten zengin,

İthaki’den zenginlik beklemeyesin.

İthaki eşsiz bir gezi sağladı sana,

o olmasa yola çıkmayacaktın

onun vereceği bir şeyi yoktu başka.

ve şimdi sen onu yoksul buluyorsan,

İthaki aldatmış değildir seni.

Artık sen bir bilgesin, bunca deneyden geçtin

İthakiler ne demektir artık bilirsin.

—Konstantinos Kavafis

 

1.

Felsefeyi ötesi ve berisiyle var olana dair bir anlama ve anlamlandırma pratiği olarak tarif etmek bize mümkün, dahası münasip görünüyor. Bu pratik, var olanın aslını ve anlamını, şu halde hakikatini tahkike matuftur; var olanın berisine ve ötesine iz sürüşüyle bu tahkik esasen trans–ontolojik bir karakterdedir. Felsefenin işi, aslî anlamla ve dolayısıyla bu anlamın ne idüğü ile ilgilidir. Bu bakımdan onun din ve sanatla yolları kesişir veya buluşur zaman zaman; elbet arada sınır ihlalleri ve sürtüşmeler de vâki olur. Felsefe aslî olan’a (ve/veya nihaî olan’a) ilişkin anlamı, bu anlamda yatan hakikati bulma teşebbüsü olarak görülebilir hâkezâ. Bu uğurda felsefenin işi, aslî anlamın mâkes bulduğu mahal olarak hakikati tahkiktir, öylesine ki, bu çaba gerçeklik dediğimiz şeyin çözümlenmesini de içine alır tabiatıyla. 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun