İnsanın özgürlük gibi kavramları kendine konu kılması kızgın bir demiri, sırf merak için eline alıp tutmasına benzer. Kızgın demiri kişi, ne kadar dayanıklı olursa olsun uzun bir süre elinde tutamazsa da bizatihi o an bir deneyim olarak önemlidir. Çünkü özgürlük gibi kavramlar, istidlâlî bir anlatı içinde açıklanmaya ve âşikâr kılınmaya çalışılsa da yine de bir eylemin etkinliğinde temsil edilen şahsî bir deneyimle daha iyi idrâk edilebilirler. Daha veciz bir deyişle, kendilik bilincine ermiş kişi (kend’öz), kendi özgürlüğünü deneyimleyebilir. Buna rağmen bu yazıda tercihli yani ihtiyârî eylemin ontolojisi çerçevesinde özgürlüğün ortaya çıktığı o anı yakalamak için istidlâlî bir anlatının imkânını yoklamaya çalışacağız. Bu imkânı yoklamanın önemli olduğunu düşünüyoruz çünkü, bir ahlâk ve hukuk varlığı olarak insanı muhafaza etmenin, başka bir deyişle mükellef ve mesûl insan tasavvurunu korumanın asgarî zeminini belirlemek, bir tercih varlığı olarak insanın seçimine ontolojik bir yer tayin etmekten geçer. Öte yandan tüm felsefe-bilim tarihi boyunca tartışıldığı üzere özgür-olmamak, insan için trajik olduğu kadar, çaresizlik, kötümserlik vb. duyguların kaynağı, hatta anlamsızlığın sökün ettiği karanlıktır.
Her şeyden önce bu yazı çerçevesinde irade kavramı daha çok isteme, ihtiyâr kavramı ise tercihte bulunma/seçme yetisine karşılık gelecek şekilde kullanılacaktır. Eylem de kaynağı itibariyle yönlendirilmiş istek, rastlantısal, anlık-sözde seçimler, alışkanlıklar ve önceden-belirlenmiş, nedenlenmiş eylem olarak tasnif edilecektir.
Bu çerçevede;
1. İstemek, özgürlüğün zemini olarak düşünülemez çünkü “Bir şey yemek istiyorum” dendiğinde bu isteği yönlendiren en genel anlamıyla arzular olabilir. Tercihin söz konusu olmadığı bir durumdaki yönlendirilmiş eylem ihtiyârî bir eylem olarak kabul edilemez. Örnek olarak, “Elma yemek istiyorum ve yiyorum” cümlesindeki istemek ve bu isteği gerçekleştirmek/yapmak, kişinin arzuları, duyguları vb. tarafından yönlendirildiğinden özgür iradeyi vermez. Zîrâ arzuların ve isteklerin yönlendirdiği eylemler, bir tercih gerektirmediği için özgür iradeden kaynaklanmaz.