İşâret: Bir ârifin, bir müjde veya tehdidi olmadan önce henüz gaybken haber verip de isabet ettiği sana ulaşırsa bunu tasdik et ve ona inanmakta zorlanma. Çünkü bunun doğanın yolları içinde bilinen sebepleri vardır.
İşâret: Tecrübe ve kıyas, insan nefsinin uyku esnasında bir şekilde gayba ulaşma özelliğine sahip olduğunda mutabıktır. Dolayısıyla böyle bir ulaşımın, zevaline yol bulunan ve ortadan kalkma imkânı olan durumlar müstesna uyanıklık halinde olmasına da hiçbir engel yoktur. Tecrübeye gelince işitilen ve yaygın şekilde bilinen durumlar, buna tanıklık etmektedir. Her insan mutlaka kendi nefsinde söz konusu tasdiki ilham eden tecrübeler sayesinde bunu tecrübe etmiştir. Fakat bir insanın mizacı bozuk, tahayyül ve hatırlama gücü eksik olursa durum değişir. Kıyasa gelince onu aşağıda gelecek tembihlerden kavramalısın.
Tembih: Daha önce tikellerin aklî âlemde tümel bir şekilde nakşedilmiş olduğunu öğrenmiştin. Sonra göksel cisimlerin tikel idraklere ve tikel bir görüşe kaynaklık eden tikel iradelere sahip olan nefisleri bulunduğu ve bu cisimlerin tikel hareketlerinin unsurlar âlemindeki oluşlardan ibaret tikel gereklerini tasavvur etmeleri önünde herhangi bir engel bulunmadığı hakkında da uyarılmıştın. Sonra bir tarz düşüncenin aşkın hikmette derinlik kazanan kimselerin haricindekilere örtük bir şekilde gösterdiği üzere göksel cisimlerin, ilkeleri konumunda bulunan ayrık akıllardan sonra, düşünen (nâtık) nefisleri vardır. Bu nefisler onların maddelerine yerleşmemiştir, aksine tıpkı bizim nefislerimizin bedenlerimizle ilişkisi gibi göksel cisimlerin maddeleriyle bir ilişkisi vardır. Nefisler bu ilişki sayesinde bir tür yetkinliğe ulaşırlar.