Mikroskop ve Teleskobun Gör Dediği: duyumsanabilir olmayan

Baha Zafer

Baha Zafer



Aristoteles Ruh Üzerine adlı eserinin III. alt bölümünün hemen başında beş duyu dışında duyu olmadığına dair argümanlarını sıralar. Duyumsanabilir olan ancak temas üzerinden ya da temas etmeksizin duyumsanır. İlk durumda aslî duyu dokunma iken ikincisi yalın cisimler (στοιχεία) aracılığıyla gerçekleşir. Aristoteles yalın cisimlerin oluşturduğu ortamı temas etmeksizin duyumsanabilir olanın ilkesi kılar. Bu durumda duyumsanabilir olan temelde iki kavram üzerinden biçimlenir: temas ve ortam. Temas_ile_etki (action by contact) kavramı ile genelleştirdiğimizde Aristoteles düşüncesinin fiziksel olanı tasvirde kullandığı ve köşe taşı olarak ele alabileceğimiz bir noktaya varırız. Aristoteles doğa felsefesinin diğer kutbuna yerleştirilen 16 ve 17. yüzyıl doğa bilimlerinin fiziksel olanı tasvir için kullandıkları etkili ve uzun soluklu tartışmaların kaynağı olan kavram ise uzaktan_etkidir (action at a distance). Burada tartışmaların zemininde yer alan ana mesele Leibniz(ciler) ile Newton(cular) arasında görülen kuvvetin birbirinden uzakta konumlanan iki cisim arasında nasıl bir temas ile etkileşebildiğidir.1 Aristoteles Ruh Üzerine eserinde yalın cisimler üzerinden tanımladığı ortam kavramı ile temelde fiziksel bir cismin ilgili duyu organı ile uzaktan etkileşimini çözmeye çalışmış görünmektedir. Bu açıdan yaklaşıldığında uzakta konumlanmış bir cismin görülebilmesi için göz ile cisim arasında tetiklenen (bi’l kuvveden bi’l fiiliğe geçiş) ve görmeyi mümkün kılan teması ileten ortam gerekir. 

Aristoteles dikkatimizden kaçmaması gereken bir şekilde Ruh Üzerine eserinde yalın cisimlerin ortamı kuruyor olmaları ile ortam üzerinden uzaktan etkinin alımlanmasını (receptivity) mümkün kılan duyu yapılarının (Aristoteles metni açık açık duyu organı ifadesini kullanıyor görünmemekte) yalın cisimleri içerek şekilde biçimlendiğini ifade etmektedir.2 




Makalenin devamını okumak için Abone Olun