Mugayyebât-ı Hams Bağlamında Nas Yorumunda Müphemlik ve Sınırlar

Muhammed Coşkun

Muhammed Coşkun



Çerçeve 

Tefsir ve hermenötik disiplininin teorik derinliği, anlama hadisesinin dışarıdan görüldüğü kadar sade, kolay ve doğrudan olmadığını gösterir. Ortalama bir okur, herhangi bir metnin kolaylıkla anlaşılabileceğini, farklı ya da “yanlış” anlamaların birer kusur olarak er ya da geç tasfiye edilebileceğini düşünebilir. Ancak yüzyılları aşan yorum pratikleri, güçlü ekol ve yorumcuların ihtilaf ettikleri meselelerde taraflardan bir ya da birkaçını “yanlış anlama” veya “kötü niyet” gibi araçlarla saf dışı bırakmanın mümkün olmadığını yeterli açıklıkta göstermektedir. Her ne kadar ortalama bir okurun kendisini anlamı domine eden mutlakçı yorum anlayışına yakın hissetmesi normal görünse de teorik tartışmaların ve tarihsel tecrübenin neticesi bu yönde değildir. Neticede belirli bir metnin farklı yorumları arasında hangisinin doğru olduğu, böyle bir yargıyı verecek kişi, ekol ya da kurumun bilgi birikimini, imkanlarını, bulunduğu entelektüel pozisyonu ve ufku yansıtacağı için, her zaman tartışmaya açıktır. “Doğru yorum”un tespitine dair bu sorun gelenek, otorite, icma, uygulama gibi süreçlerle belirli ölçüde rehabilite edilebilir. Bu süreçler “yanlış yorum”un tespiti söz konusu olduğunda daha belirgin ve etkin bir rol üstlenebilmektedir.  Eco’nun etraflıca tartıştığı üzere doğru yorumun tespiti olanaksız olsa da yanlış yorum ya da yorumların tespiti, görece daha mümkün görünmektedir. Birey olarak okuyucunun şahsî dünyası ve ufku yetkinlik ve iyi niyet ile birleştiği zaman yoruma konu olan metnin alanına (ait olduğu ilim dalına) dair mesleki birikimi, dolayısıyla toplumsal ufku temsil edebilir, böylelikle öznelliğin mutlak belirsizliği ile nesnelliğin mutlak keskinliği arasında orta bir konuma ulaşılabilir. Vakıa, yorumlama hadisesi tarih içerisinde bu şekilde cereyan etmektedir. Uygulama ve süreç içerisinde sorunları, eksiklikleri ve kusurları tespit edilen yorumlar geleneğin pratiği içerisinde işlevsizleşmekte, belki bir anlamda “yanlışlanmakta”, ancak nadir istisnalar dışında, bir ifadenin net, mutlak, kesin ve tek yorumu üzerine belirli bir uzlaşı kolaylıkla oluşamamaktadır.




Makalenin devamını okumak için Abone Olun