Açık Oturum: Bilgi

Teklif

Teklif



Çitil: Sevgili arkadaşlar bu bizim dokuzuncu sayımız geçen sayımız üniversite ile ilgiliydi şimdi bilgiyle ilgili bir araya geldik.

 Fazlıoğlu: Üniversitenin içine giriyoruz aslında.

 Çitil: Üniversitenin içine giriyoruz. Sonra bilimle devam edeceğiz üniversitede ne yapıldığına da ayrıca odaklanacağız.

 Fazlıoğlu: Üniversitede ne yapıldığına, aynı zamanda ne yapılmadığına; ve dahi yapılmaması gerekene…

 Çitil: Şimdi açılışı madem bana yaptırdınız konunun kapsamını ortaya koymaya çalışayım.

 Türker: Birkaç cihetini öne çıkarabiliriz.

Çitil: Bilgi ve bilmek deyince neyi kastediyoruz önce onu konuşalım. Bir kere bilmenin çok farklı türleri var. Mesela bir bireyi bilmek başka bir şey, bir olguyu bilmek başka bir şey, kendini bilmek başka bir şey, bir şey yapmayı bilmek başka bir şey… Yani ben bisiklete binmeyi bilebilirim ya da bilmeyebilirim, bunda da bilmekten bahsediyoruz. Birisiyle ilgili bilgilere olgusal olarak sahip olmak başka bir şey, kişinin kendisini tanımak başka bir şey; o da bilgi. Kendini, kendinin hislerini mesela zihinsel durumlarını bilmek de bilgi bir başka açıdan bakarsak. Çok farklı çeşitleri, türleri var. Ama genelde bilme tartışıldığında daha çok bu olgularla ilgili doğru ya da yanlış olabilecek önermelerle ifade edilebilecek bilgileri kastediyoruz. Orada da karşımıza işte kanaat veya inanç nedir, bunların bilgiden ne farkı vardır, gibi sorular çıkıyor. 

 Fazlıoğlu: Zan, şüphe…

 Çitil: Evet… Bunlar da beraberinde “gerçekten bir şeyi bilebilir miyiz, kesin olarak bilebilir miyiz, bilemez miyiz?” tartışmasını getiriyor. Tabii ta Platon’dan beri gelen meşhur bir bilgi tanımımız var: Bilgi gerekçelendirilmiş doğru inanç ya da kanaattir diye. Bu tanımın eleştirileri de var. Karşıt bir örnek olarak Gettier vakaları üzerinden çağdaş felsefede öne çıkan tartışmalar var. Ya da ben bir şeyi biliyorum dediğimde, sahip olduğum bilgiler var dediğimde bu bilgilerin indirgenebileceği kendisinden türetildiği temel bilgiler var mı yoksa aslında bilgi bir tür tutarlılık ya da bağdaşıklık mıdır tartışmaları var. Bilginin kaynakları üzerine tartışmalar var. Algı yoluyla bildiğimiz şeylerle akıl yoluyla bildiğimiz şeyler de ayrışabiliyor. Ya da hafıza üzerinden bildiğimiz şeylerle tanıklık üzerinden, haber üzerinden bildiğimiz şeyler farklılaşabiliyor. Dolayısıyla bir de bilginin kaynağı hakkında tartışılabilecek mevzular var. Bilginin gerekçeleri içsel mi, zihnin içinde yer alan ölçütler mi, zihnin dışında birtakım kaynakları var mı tartışmaları var. Bir de müşterek bilgi meselesi var; bir topluluğun bir şeyi birlikte bilmesi ya da bilmemesi mevzuu var.  Çok çok geniş bir alandan bahsediyoruz.

 Fazlıoğlu: Kolektif bilgi…

 Çitil: Evet… Kolektif bilgi tartışması. Yani birisi bir şey söylediğinde onun arka plan bilgisine hepimizin sahip olması ya da benim onu bildiğini bildiğimi senin bilmen gibi böyle yayılan bir bilgi var bir de özellikle insanlar toplu yaşarken, organize olurken, bir şey yaparken kimin neyi ne ölçüde bileceği ve ne ölçüde bu bilgiye göre hareket edeceği meselesi. Bu konu organizasyon meseleleriyle de ilgili. Bilginin öyle bir ciheti de var.

 Fazlıoğlu: Sistem bilgisi.

 Çitil: Gayb konusunda da konuşmuştuk diye hatırlıyorum. Bir de bildiğimizi sandığımız şeyler var. Bildiğimizi düşündüğümüz şeyler var. Bildiğimizi bilmediğimiz şeyler var. Bilmediğimizi bildiğimiz şeyler var. Bilmediğimizi bilmediğimiz şeyler var. Cehl–i mürekkeb meselesi var. İşin bu tarafları da var.

 Fazlıoğlu: Bir de cehl–i mik’ab var. Bilmediğini bilmemenin üstüne bir de en iyi bildiğini iddia etme.

 Çitil: Şimdi biz felsefeciler ve ilahiyatçılar olarak bilgiyi tüm bu yönlerini dikkate alacak biçimde konuşabiliriz. Ama biz bugün bilgi meselesini Teklif dergisinin şu ana kadar oluşmuş müktesebatı arka planında konuşuyoruz. ‘Biz bilgiyle bu toplum, bu ümmet olarak nasıl irtibat kuracağız, bilgiden neyi anlıyoruz?’ gibi konuları da konuşmamız lazım. İkincisi bizim geleneğimiz içerisinde biliyoruz ya da bilgi konusu olabilir dediğimiz şeylerin çok ciddi eleştiriye uğradığı, özellikle metafiziksel bilginin çok yoğun şekilde eleştirildiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu itibarla bilgiyi biz bugün nasıl ele alacağız, neye bilgi diyeceğiz, soruları son derece büyük önem arz ediyor. Belki de konuyu bilhassa bu yönüyle konuşmamız lazım. Bir de tabii çok önemli bir mesele yine ümmet açısından konuya bakarsak bizim asıl hayatla irtibat kurmamızın zemininde yer alan ‘şu dine mensubuz’ dememize de yol açan asıl bilgi, sadık haber konusu var. Biz birisine güveniyoruz, bir Nebi’ye güveniyoruz, onun bize ilettiği bilgiye güveniyoruz. O bilgi bugünkü toplumun içerisinde nerede duruyor, nasıl irtibat kurabiliriz ya da onu nasıl tekrar gündeme sokabiliriz? Şu an herhangi bir epistemoloji kitabına ya da herhangi bir felsefe ders kitabına baktığımızda bu konular hemen hemen hiç tartışılmıyor veya çok kısa bir şekilde geçiliyor. Asıl bilginin kaynağı akıldır, algılardır, duyudur gibi şeyler söyleniyor. Tüm bu arka planda bilgi meselelerini şimdi oturup beraber tartışmaya çalışacağız. Bilgi derken hakikaten biz bugün neyi anlıyoruz, neyi anlamalıyız, bu ümmet olarak bilgiyi nasıl ele almalı, tanımlamalı ve konuşmalıyız? Bilgi son derece önemli bir konu. Bildiğimiz şeylere göre yaşıyoruz aslında. Bir bakıma bizim varlığımızı devam ettirebilmemiz, kendimiz olarak varlığımızı devam ettirebilmemiz bilgiyle olan irtibatımızı yeniden konuşmamızı gerektiriyor. Bir de en son şunu söyleyerek bitireyim. Bir şeyleri bildiğimizi sanıyorsak; o sanıdan, kanaatten kurtulup gerçek bilgiye nasıl ulaşabiliriz? Kanaatimce ancak eleştiriye kendimizi açarak ulaşabiliriz. Bu konuda çok ciddi zafiyetlerimiz var. Belki biliyoruz, kimse bize sormadığı için bilgi düzeyine bir şeyleri çıkaramıyoruz. Bu kendimizi sorgulamaya açmamızı gerektiriyor. Henüz bilmediğimiz şeyler var; belki bilebileceğiz, bunun için araştırmaya ilgi göstermemiz gerekiyor. Biz bütün bu meselelerle; eleştiriye, soruşturmaya açıklıkla, araştırmaya merak duymak ile ilgili sıkıntı yaşayan bir ümmet konumuna düştük. Her biriyle ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Bunları da konuşmamız lazım. Bir de belki gayb sayısıyla da bütün bu tartışmayı bağlamakta yarar var. Bilgi konusunu mutlak gaybın, bütün bu itibarî gayb düzeyleriyle ilişkisini, bizim için anlamını dikkate alarak konuşmak lazım. Buyurun arkadaşlar…




Makalenin devamını okumak için Abone Olun