Bilgi Sorunu

Tahsin Görgün

Tahsin Görgün



I

Nereden başlayacağız sorusuna verilebilecek en isabetli cevap, bulunduğumuz yerden olacaktır. Aslında bütün anlamlı sorular bir yerde bulunan insanın/insanların, oradan hareketle sordukları sorulardır. Buradaki yer, duruma göre hakiki veya gayri hakiki olabilir. Hakiki yer, kendilik bilincini iktiza eder. Kendilik bilincine bağlı olarak insanın yeri, hakiki veya gayri hakiki olma sıfatını kazanır. Türkiye’de yaşayan birisinin kendisini Ortadoğu’da yaşadığını düşünmesi, gayri hakiki yer irtibatının bir örneğidir. Dolayısıyla kendisinin Ortadoğu’da yaşadığını düşünen birisinin anlamlı/hakiki soru sorması mümkün değildir. O kendi sorunlarını değil, kendisini sorun haline getirenlerin sorularını sorabilir.

Bilgi meselesine de benzer bir şekilde bulunduğumuz yerden başlamak en münasibidir. Dolayısıyla “bilgi nedir?” sorusunu, biz neyi biliyoruz? Neyi bilebiliriz? Bildiklerimizle bilmediklerimiz, bilemediklerimizle henüz bil/e/mediklerimizi; hatta hiçbir zaman bilemeyeceklerimizi nasıl bildiğimizle ilgili soruları sorarken, soruları anlamlı kılan en önemli unsur, “ben” ve “biz”in içinde bulunmaktadır. Bilgiyle alakalı soruların tamamı, ben veya biz’i iktiza ediyor. Bilgi, bizden bağımsız değil; bizimle alakalı. Hatta bizi iktiza ediyor.

Çünkü biz, bilerek ve bilgi ile varlığımızı sürdürüyoruz. Buradaki biz’in illa Türkiye’de bulunan bir ben veya biz olması gerekmiyor. Bu ben veya biz, İstanbul’da olduğu kadar, Londra’da, New York’da, Berlin’de, Mekke’de, İslamabad’da, … bulunabilir. Buradaki ben veya biz, tür olarak insan demektir. Yani her insan, farkında olsa da olmasa da varlığını bilerek ve bilgiyle sürdürüyor.

Bilgi, bizim varlığımızın bir boyutudur. Renkleri tanımakla birlikte tanımlayamadığımız gibi, bilgiyi de tanımakla birlikte tanımlayamıyoruz. Bir başka deyişle Bilgi’yi bilgiyle bildiğimiz için, (bu/bir aşamada) tanımlayamıyoruz. Dolayısıyla bilginin ne olduğu sorusu ancak yeterince bilgi sahibi olduktan sonra, sahip olduklarımızı olmak istediklerimizle, yaptıklarımızı yapmak istediklerimizle, bildiklerimizi bilmek istediklerimizle irtibatı içinde ele alma sürecinde anlamlı olmaktadır. Bunun ön şartı bizim bir yerde olmamız, bir mevkıfımızın olması ve yerimizin, edindiğimiz konumun bilincinde olmamızdır.




Makalenin devamını okumak için Abone Olun