Ne ile Mükellefim? Mükellefiyet Bireysel mi, Toplumsal mı?

1. Nesefi akaidine “ehl–i hakk şöyle dedi” şeklinde başlamaktadır. Burada iki kavram önemlidir, birisi hakk diğeri ehl. Hakikati söyleyebilmenin ön şartı, o hakikate inanan bir toplumun mensubu olmaktır; bu mensubiyet insana hakikatle irtibatını enfüsî bir tecrübe olmaktan çıkararak, iştirak üzerinden gerçekleşen yakîni temin eder. Toplum, bir vahdet cihetine istinad ettiği için, vahdet ciheti aynı zamanda […]

İlksel Teklif: Sorumluluğun ve Özgürlüğün İmkânı

1. Her ne olduysa özneler olarak kendimizi yeryüzüne konulmuş bulduk. Hakikatte, yeryüzüne konulmuşluk, var olmanın yükünü üstelik ihtiyârımız haricinde omuzlarımızda buluvermek anlamına geliyor. Bu yük, sırf mihnet olarak çekeceğimiz bir şey mi, yoksa nihayetinde taşımaktan memnuniyet duyacağımız bir şey mi? Esef mi etmeliyiz buna, yoksa şükran mı duymalıyız? Cevapta acele etmeyelim. Bilelim ki bu sorular […]

Teklifin Hakikati: İslam Düşünce Geleneğinden Hareketle Bir Değerlendirme

İslam düşünce geleneğinde teklifin dayanağının akıl olduğu hususunda ortak bir kanaat vardır. Tüm düşünürlere göre insan, bilen, bildiğinin farkına varan, idrâk ettiği şeyleri temyiz edip tanımlayabilen bir cevher olduğu için yaptıklarından sorumlu bir varlıktır. Fakat aklın sorumluluğun dayanağı olduğunda ortak olsalar da teklifin nasıl tahakkuk ettiği hususunda filozoflar ile kelam, fıkıh ve hadis gibi şer’î […]

İnsan Ötesi/Sonrası Çağda “İnsan”

İnsanlığı bir kıyamet senaryosunun eşiğine getiren pandemi süreci pek çok sorgulamayı beraberinde getirdi. Sosyal medyada tartışılan, karşısındaki iki ‘İbrahimî dinin’ temsilcisine, Budist rahibe sus işareti yapan hemşire görseli, metafiziği tamamen reddeden ve sorunu “tıbbî/bilimsel” çerçeveyle sınırlayan bir yaklaşımı ifade etse de covid 19, tıbba imanın sınandığı bir tartışmaya da zemin teşkil etti. Pek çok hastalığın […]

“Kalbinin Sesini Dinle”: Mutlu Olma Yükümlülüğünün Gölgesinde Duygular

Sosyal medyada dolaşırken “Klişeleri yıkıyor ve modayı insanı mutlu ettiği için seviyoruz” diye başlayan sponsorlu bir tweet önüme düştü.1 “Çünkü biliyoruz ki her kadın tarzıyla, tavrıyla kendi modasını oluşturacak” diye devam eden tweete bir reklam videosu da eşlik ediyordu. Video “kalite pahalı olurmuş”, “kışın beyaz giyilmezmiş”, “her modaya her desen yakışmazmış” gibi ifadeleri klişe olarak […]

Toplumsallık, Tekillik ve Teklif

Evvela şunu belirtmem gerekir ki, her biri diğeriyle yakından ilişkili olan toplumsallık, tekillik ve teklifin şimdisi, busu ve burası ya da Hegelci ve Heideggerci anlamda “bu şimdi”si ve “bu burası” hala tecrübe etmekte olduğumuz salgın koşullarıdır. Başka bir ifadeyle, tartışmanın ikameti, şimdiyi ve burasını ya da daha da tekilleştirerek onu paradoksal bir şekilde aynı anda […]

Eylemlerin Sonuçlarına Katlanmak Olarak Teklif: Kend’öz Felsefesi Açısından Metafizik Bir Soruşturma

Teklîf gibi bir kavramı temellendirmek ve mükellefiyet gibi bir kavrama içerik kazandırmak için öncelikle büyük ölçekte ‘Varlık’ın bir anlamı mevcut mudur?’; küçük ölçekte ise, Varlık’ın bir var–olan–olarak üyesi ‘insanın bir gâyesi ve amacı var mıdır?’ sorularının yanıtlanması gerekir ki, bu da ilkece ‘insan nedir?’ sorusuna bir cevap vermekle mümkündür. Bu tür sınır–sorularına ilişkin nihâî yanıtların, […]

Özgürlük Kazandıran Yükümlülük

J. J. Rousseau 1762’de yazdığı Toplum Sözleşmesi’nde şöyle diyordu: İnsan özgür doğar, fakat her yerde zincirlere vurulmuştur. Toplum Sözleşmesi’nin yazılışının, bu zincirleri kırma amacındaki Fransız İhtilali’nin ve özgür iradeyi gerçekliğin kendisinde kurulduğu aslî zemin haline getiren Aydınlanma’nın üzerinden iki buçuk asır geçtikten sonra, bugün, insan zincirlere doğuyor, fakat acı olan şu ki zincirlerin ötesindeki bir özgürlüğün […]

Tarkovsky’nin Mükellefiyeti Stalker

“Ne olursa olsun bir meta olarak tüketilmek istenmeyen her türlü sanatın amacı, hiç şüphesiz kendine ve çevresine, hayatın ve insan varlığının amacını açıklamak, yani insanoğlunun gezegenimizdeki varoluş nedenini ve amacını göstermek olmalıdır. Hatta belki de hiç açıklamaya bile kalkmadan onları bu soruyla karşı karşıya bırakmalıdır.”  —Mühürlenmiş Zaman, Andrei Tarkovsky   Film sanatı, fotoğraf sonrasındaki teknik […]

Mesuliyet ve Güzellik Arasında Mimarlık

Mesuliyet/sorumluluk, Türkiye’de üzerinde en fazla durulan fakat üzerine gerçek bir üretimin neredeyse yapılamadığı bir kavramdır. Kendisini “ne yapmalı?” sorusunun ardına gizler. Konuşmanın düzlemini hep öteki için yapılan planların konuşulduğu bir mahale evirir. “Gerçek” bir soru ya da sorun olmaktan ziyade bitimsiz şikayetlerin de temelini oluşturur. Başka bir ifadeyle, daimî gecikmişlik söyleminin zeminidir. Gecikmişlik, bir tür […]