Teselli ve Hayıflanmanın Ötesinde Tarihsel İdrâk ve Tahkik

Şimdi, biraz önce ile biraz sonranın birleştiği yerde varlık kazanır ve kesintisiz bir akış içerisinde olmuş ile olacağı birleştirir. Dolayısıyla şimdi, olmuş olanın izlerini ve geleceğe doğru yönelen sürgünlerini taşıyan daimî bir imkân alanıdır. Geçmişin olup bitmiş, geçip gitmiş bir tarafı bulunduğu elbette inkâr edilemez, fakat bu tarafını aşacak bir şekilde geçmişin bugüne uzandığı ve […]

Tarih Sorunu

Sorun: Tarih, genellikle iki ayrı mânâda kullanılır. İlk mânâsıyla tarih, geçmişte olmuş bitmiş tüm hadiseleri ifade ederken; ikinci mânâsıyla bu hadiselerden insanı ilgilendirenler arasında anlatılmaya değer görülenlerin belirli bir düzen içinde kaydedilmesidir. Bunlara ek olarak bu kaydetmenin yöntemini oluşturmayı, ortaya çıkmış olan anlatıların keyfiyetini keşfetmeyi ve yeni yetişen nesillere belirli bir düzen içinde öğretmeyi ifade […]

Tarihi Sessize Almak Tarihsel Bilginin Yöntemi ve Tarih–yazım Koşulları Üzerine

Tarihsel bir olayın tam bir tarifi yoktur. Bir olayın tam tarifinin olabilmesi için onun efrâdını câmi ağyârını mâni bir tarih–yazımla, başka bir ifadeyle tarihsel bir olayın “olay” olarak tahakkuk etmesinde şu ya da bu ölçüde etki payına sahip tüm ilişkileri içeren bir perspektifle tanımlanması gerekirdi ki bu da pek mümkün değildir. Çünkü “ilişki”lerden oluşan doğası […]

Olgu Tespitinden Varlık Temaşasına Tarihin Katmanlı Yapısı

İnsan tefekkürünün en ilginç konularından biri herhâlde tarihtir. Zira tarih adını verdiğimiz şeyin iki temel hususiyeti vardır. Birincisi, tarihin varlık tarzıdır. Buna göre hiç durmadan akan zamanda meydana gelen bir hadisenin bütünlüğü asla dış dünyada var olmayacağından tarih, varlığı sâbit olmayan bitişik nicelikler gibidir. Zamanın da zamanda olanın da bütünlüğünü kuran bizim idrâkimizdir. Dolayısıyla tarih, […]

İkâme Metafizik Olarak “Tarih”

Okyanusta yani uçsuz bucaksız bir denizde, bir şişenin içinde var–olduğumuzu tahayyül edelim. Öyle ki, içinde var–olduğumuz şişe herhangi bir limandan yola çıkmadı; gelinen bir liman olmadığı gibi, şişenin gideceği bir liman da mevcut değil. Şişenin içindeyiz ve bu “iç”le yetinmek zorundayız çünkü şişenin içinde bulunduğunu varsaydığımız okyanus, yalnızca, sürekli kendi içine kıvrılan, kendi içine dolanan […]