İsteme ve Tasavvur Olarak Dünya
Schopenhauer’ı ilk kez okuyan biri, onun yazılarında hakikatin peşine düşmüş heyecanlı gencin sesini rahatlıkla duyabilir. Ne var ki, onun sonraki dönemlerinde yeni baskılar üzerine yaptığı düzeltmelerde ve kaleme aldığı önsözlerde öfkenin parıltısıyla gizlenmiş solgun ve yorgun bir hayal kırıklığı göze çarpar. Bir yazarın başına gelebilecek en trajik olay, kamusal alana emanet ettiği eserinin hiçbir mâkes […]