Matematiksel Nesnelerin Varlığı: Platoncu Gerçekçilik ve Eleştiriler

Çalışan matematikçi hafta içi Platoncu, hafta sonu ise biçimcidir. Hafta içinde, matematik yaparken, nesnel bir gerçekliğin özelliklerini belirlemekle uğraştığına kanî olmuş bir şekilde Platoncudur. Hafta sonlarında ise, gerçekliğin felsefî bir izahını vermek sorunu ile karşı karşıya kaldığında, en kolayı bu gerçekliğe inanmıyormuş gibi yapmaktır. Biçimci rolünü oynar ve matematik anlamsız bir oyunmuş gibi davranır. —Reuben […]

Hakikat Meselesi

1. Bugün ve burada hakikati bir mesele olarak müzakere etmemiz, mesela 15. yüzyılda Şerhü’l–Akaid’e hâşiye yazan âlimlerimizin eşyanın hakikati sabittir ve bunların bilgisi tahakkuk etmektedir tezini açıklamalarından veya Mu’tezili âlimlerin, akıl sahibi varlıklarının ilk vazifesinin marifetullah anlamında hakikati araştırmak olduğu tezi etrafındaki müzakerelerden esas itibariyle farklılık arz ediyor. Benzer bir şekilde bizim soru/n/umuz Molla Câmi’nin […]

Gerçeklik ve Kurgu Arasında Dil

Arap dilbilim tartışmaları Kur’ân–ı Kerîm’in “Arabiyyûn mübîn” ifadesi doğrultusunda daha başlangıçtan itibaren teolojik bir zeminde varlık bulmaya başlamış, bilahare lahnın, yani dildeki doğal konuşma biçimini ifade eden selîkadaki bozulmanın, Kur’ân ayetlerine sirayetiyle, bu dilsel etkinlik, teolojik zeminle olan ilişkisini daha da güçlendirmiştir. Bu çerçevede dilin kurallarının tespiti öncelikli bir sorun olarak, Kur’ân’ın dilsel yapısına yönelik […]

Dijital Söylemde Bütünsüz Parçalara Anlam Verme

Bilindiği gibi İbn Sînâ, hariçte, zihinde, dilde ve yazıda olmak üzere dört varlık mertebesi belirler. Daha sonra klasikleşmiş bu tasnife göre lâfızlar, bu varlık mertebelerine denk bir şekilde şey, tasavvurât, elfâz ve kitâbet olarak sınıflandırılır. Fakat çağdaş dijital söylem çalışmalarına bakınca bu dört mertebeye bir yenisini eklemek gerekir: sözlü yazı. Dijital dünyadaki metinler, her ne […]

Sinema ve Resimde Hakikat

Her varlık ve gerçeklik düzeyi kendi ait olduğu ontolojik zeminde vücut bulur.   Varlık ve gerçeklik düzeyleri arasındaki ilişkiye işaret eden teşbih, hiçbir varlığı ve gerçeklik düzeyini kendi ontolojik zemininde açıklamaz. Teşbih ve mecaz bir ilişki kurma biçimi ve düzeyidir. Tıpkı oluşun, sadece varlığın belirli bir gerçekleşme düzeyine işaret etmesi gibi. Düşüncenin teşbih ve mecaza […]

Sağduyu, Gerçeklik ve Hakikat

… İthaki hep aklında olsun amacın orasıdır ve oraya gidiyorsun ama gerek yok ayağını çabuk tutmana, yıllarca sürmelidir bu gezi, öyle ki yaşlanıp o adaya vardığında, yolda kazandıklarınla zaten zengin, İthaki’den zenginlik beklemeyesin. İthaki eşsiz bir gezi sağladı sana, o olmasa yola çıkmayacaktın onun vereceği bir şeyi yoktu başka. ve şimdi sen onu yoksul buluyorsan, […]

Hakikat Nedir?: İslam Düşünce Geleneğinde Hakikat Kavramı

Şu kevn ü mekânı tutmuş ışığınNöbetin bekleyen alır keşiğinBeklemeli o sultanın eşiğinGünde yüz bin kere yüzler sürmeli —Âgâhî   Hakikat kelimesi, oldukça farklı bağlamlarda kullanılır. En yaygın tabir olan “hakikati bilmek” ifadesi, bağlamından koparıldığında çoğunlukla konuşanın hayalindeki müphem ve dile getirilmesi güç anlamları ifade eder. Kelime, en kaba haliyle bir nesnenin, olayın yahut olgunun zihin […]

Medya Gerçeklik ve Öte Gerçeklik İlgisi

Medya başlığı altında yer alan basın, televizyon, internet, sosyal ağlar gibi unsurların, teknolojik gelişmeyle birlikte, bireysel–toplumsal ilişkilerimizde ve giderek gündelik hayatımızın hemen her alanında daha etkin bir yer kapladığı söylenebilir. Bu durumu, iletişim teknolojisinin geniş kitlelerce ekonomik olarak da erişilebilir olması, yanı sıra ekonomik ve ticarî etkinliklerin küresel nitelik kazanması ve benzeri nedenlerle ilişkilendirmek mümkündür. […]

Karmaşanın ve Düzenin İkilemi: Gerçekliğin Sosyal Üretilmesi

Sosyolojinin temel konusu ya da epistemolojik ifadeyle açıklama nesnesi, toplumsal gerçekliktir. Toplum, karmaşık ve çok yönlü bir gerçeklik olduğu için onu tanımlamak ve sınırlarını tespit etmek pek mümkün değildir. Bu nedenle “Toplum nedir?” sorusu, cevaplaması zor bir sorudur. Toplum içinde yaşanılan ve kendisinden şüphe edilmeyen bir gerçekliktir. Ancak basit bir tanımı yapılamayacak şekilde karmaşıktır. Bir […]

Varlık Bağı ile Bilgi Bağının Etkinliğinin Kesişim Kümesi Olarak Gerçeklik

Herhangi bir gerçeklik soruşturması en temelde iki sınıra dayanır: Birincisi insanın kendini idrâk etmesi; ikincisi ise içinde bulunduğu yeri (dünyayı) idrâk etmesi. İlk bakışta hemen tüm gerçekliğin idrâk etkinliğinde görünür olduğu söylenebilir. Ancak idrâkin içeriğine odaklanıldığında idrâkin bir–şey’in idrâki olduğu fıtrî sezgiyle fark edilir. Bir–şey, bi’l–ıyân, var–olmakla eş–değerdir. Bu nedenle, idrâk etkinliği içinde dolayımsız idrâk […]