Müslümanların İktidarla İmtihanı: Bir Muhasebe

Müslümanlar son iki yüzyıl içerisinde İslam tarihinde daha önce şahit olunmamış iki büyük travma yaşadı. Bunlardan ilki 19. yüzyıla aitti, ikincisi ise 20. yüzyıla. Her ikisi de Müslüman varoluşuyla ilgili önemli krizlere sebep olan bu travmalardan ilki bir şüphe krizi iken ikincisi siyaset kriziydi. Şüphe krizi etrafında Müslümanlar onları tarih sahnesinde var kılan teklifin İslamî […]

Fukahânın Siyaset Tasavvuru

Yaklaşık yüz yıldır özellikle İslamcı/muhafazakâr olarak nitelendirilebilecek aydınların birçoğu, İslam’ın bir siyasal model önerdiği –yanlış– kabulünden hareketle, bu modelin ne olduğu veya ne olmadığı üzerinde durdular. Aralarında mesela “demokrasi”yi İslam’a aykırı bulan ve hilafetin önerilmiş bir sistem olduğunu iddia edenler, hatta bunu bir inanç/itikat meselesi görenler bile oldu. Ülkemizde halen bu anlayışta olanların, az buçuk […]

Görüntünün Siyasal Bağlamı Fotoğraf, Oryantalizm ve Siyaset

Bilhassa 20. yüzyılla birlikte görüntüye dayalı sanatların gerek Batı toplumunda gerekse Batı dışı toplumlarda kullanılma biçimi Aydınlanma felsefesi, modern süreç, kapitalizm ve liberal tüketim kültürü ile doğrudan ilişkilidir. Sanatın ve siyasetin burjuvanın çıkarları doğrultusunda evrenselleşmesi, görüntüye dayalı sanatların yüzyılımızdaki seyrini de doğrudan belirledi. Burjuva kültürünün resim, sinema ve fotoğraf vasıtasıyla idealleştirilmesi, evrimci tarih tasavvurunun ortaya […]

Türkiye’de Muhafazakâr Parti Politikasının Dönüşümü

I.Genel olarak partileşme (fırkalaşma) ve parti politikası Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ortaya çıkan bir olgu olup, esasen “Bu devlet nasıl kurtarılabilir?” sorusuna aranan cevapla bağlantılı bir gelişmedir. Cumhuriyet dönemindeki partileşme ve parti politikaları ise tarihsel arka planından başka bir istikamette seyretmiştir. Cumhuriyet zikredilen sorunun cevabı olmakla beraber; böyle bir rejim içinde siyasî partilerin vücut bulması, […]

Eski Türklerde Siyasetin Gelişimi

Eski Türklerde siyasetin durumunu kavrayabilmek için öncelikle bozkırlarda gelişen hayat tarzını anlamak gerekir. Otlak ve su kaynaklarına dayalı bir yaşam sürdüren Türk kökenli topluluklar, bunların paylaşımı ve korunması için kendi aralarında konsensus sağlıyorlar; böylece devlet örgütlenmesine giden yol açılıyordu. Kısacası kabilelerin kendi aralarındaki anlaşmaları, tüm bozkırları kaplayan devletlerin ilk nüvesini oluşturuyordu. Bozkır örgütlenme biçiminde aileden […]