Bir “Süper Kurul” olarak YÖK
12 Eylül 1980 askerî darbesinden yaklaşık bir yıl sonra ve askerî yönetim devam ederken, 6 Kasım 1981’de 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu yasada öngörülen Yükseköğretim Kurulu (YÖK), çıkarıldığı olağanüstü dönemin anayasasında (1982 Anayasası) da yerini bulmuştur. Çıkarıldığı günden itibaren çokça eleştirilen Yükseköğretim Kanunu’yla kurulan YÖK, oldukça geniş bir çerçevede tanımlanmış ve yetkilendirilmiştir: “Yükseköğretim […]
İdeal ve Gerçek Arasında Üniversite
Modern araştırma üniversitesinin ortaya çıkışında Alman idealist düşünürlerinin ayrıcalıklı bir yeri bulunur. 18. yüzyılda orta zamanların kalın örtüsünü hâlâ üzerinde taşıyan üniversiteler bir gelecek vadetmekten uzak görünüyordu ve yaygın bir eleştiri konusuydu. Akademilerde, müzelerde, özel laboratuvarlarda, botanik bahçelerinde, rasathanelerde bir başka deyişle üniversite dışında temsil edilen bilimler ile modern felsefenin hangi kurumsal çerçevenin içinde devam […]
Günümüzde üniversite tek bir soru etrafında bir araya getirilebilse bu soru ne olmalı?
Tarihsel olarak üniversite, akademik ilgilere sahip kişilerin bir araya gelerek teşkil ettikleri bir oluşum. Biraz loncaları andırdığı söylenebilir. Girebilmenin ve ayrılabilmenin, kabul görmenin ve yükselebilmenin şartları yine katılımcılar tarafından belirleniyor. Bir üretim ve insan yetiştirme faaliyeti söz konusu. Zaman içerisinde üniversitelerin örgütlenme biçimleri ve amaçları değişiklikler gösteriyor. Günümüzde üniversite genellikle üç işlevle mükellef kabul ediliyor: […]
Nasıl Bir Eğitim Kurgusu Despotizmin Aşılmasına Vesile Olabilir?
Medeni bir toplumun yerleşik olduğu mekân anlamında şehrin kuruluşu, geliştirilmiş tüm maddî altyapısının ötesinde sakinlerinin kendilerini bir sahne içerisinde idrak ediş biçimlerini varsayar. Şehir ile sahnenin idraki arasındaki rabıta, kolaylıkla, belirli bir toprağı vatan gören milletlerin ölçeğine de genişletilebilir. Dar ölçekte şehirlilerin, daha geniş ölçekte milletlerin, en geniş ölçekte de insanlığın nasıl olup da barış […]